Kim Bu İçerik Bulutu Çevirmenleri? -1


“Kim Bu İçerik Bulutu Çevirmenleri?” serimizin ilk bölümünde farklı diller arasında köprü kuran, içerikleri kültürel bağlamda ustalıkla dönüştüren çevirmenlerimizi daha yakından tanıyoruz. İlk röportajımızda; yılların deneyimini dijital içerik dünyasına taşıyan, yaratıcı çeviri ve lokalizasyon işlerini yürüten çevirmenimiz Ahmet Y. ile gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbet sizlerle!

İçindekiler

Röportaja başlamadan önce bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Eğitim geçmişiniz ve çeviri/lokalizasyon alanındaki uzmanlığınız nedir?

Antakyalıyım, Ankara’da yaşıyorum. Konya Selçuk Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümü 2012 yılı mezunuyum. Profesyonel çeviri ve lokalizasyon alanındaki tecrübem 2012 yılına dayanıyor. Bu süreçte teknik çeviri de yaptım, yeminli tercüman olup noter evraklarını da çevirdim ama özellikle edebi çeviri üzerinde yoğunlaştım. Ayrıca, Fransızca-İngilizce dil çifti arasında çeviriler de yapıyorum. Lokalizasyon konusunda ise kültürel uyum ve anlamın doğruluğuna odaklanarak, farklı dil ve kültürlere ait metinleri en doğru şekilde adapte etmek üzerine çalışıyorum.

Aslında çeviri kariyerim üniversiteye başlamadan önceki yıllara dayanıyor. O dönemlerde arkadaşların ödevleri, komşu, tanıdık ve çevremdekilerin istediği küçük çeviri işlerini yaptım ve yaparken çok keyif aldım. İkinci bir dil öğrenmeyi çok istiyordum ve bu tabii ki Fransızca olmalıydı, o yüzden üniversite tercihlerimden biri olan ve çok istediğim Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünü okudum. Üniversite yıllarımda da çeviri yapmayı bırakmadım. Önceden başkası tarafından çevrilmiş İngilizce kitaplar bulup çevirilerini yapıyordum ve tabii ki kendimi değerlendirmek için çevirileri karşılaştırıyordum. Üniversite 3. sınıftan itibaren aynı uygulamayı Fransızca kitaplar için de yapmaya başladım. Yine arada bir tanıdıklardan çeviri talepleri geliyordu. Bunların içinde ödevlerin yanı sıra teknik çeviriler de vardı. Bazı firmaların test raporlarını, kalite dokümanlarını, satın alma sözleşmelerini çevirdim, tabii bu sefer emeğimin karşılığını almanın vakti gelmişti, öğrencilik işte. 🙂 Çeviri yapmayı o kadar çok seviyordum ki bitirme tezi için hocamdan çeviri vermesini rica ettim, böylece Jean-Claude Berchet’nin Le Voyage en Orient kitabının bir bölümünü çevirip tezimi başarıyla tamamladım. 

Üniversiteden mezun olduktan hemen sonra bir firmada Dış Ticaret bölümünde işe başladım fakat çeviri yapmaya da devam ediyordum. Ardından hem İngilizce hem Fransızca dillerinde yeminli tercümanlık kariyerim de başladı. Açık konuşmak gerekirse noter evraklarını çevirmek beni pek mutlu etmedi. Çeviriden soğumak üzere olduğumu hissettim ve o sıkıcı evrakları bırakıp freelance çevirmenlik yapmaya başladım. 

icerikbulutu.com ile nasıl tanıştınız? Çeviri ve lokalizasyon alanında içerik üretmeye başlama süreciniz nasıl gelişti? Bu alandaki yolculuğunuzu bizimle paylaşır mısınız?

Çevirmenlik kariyerimde herhangi bir yere bağlı çalışma alışkanlığım olmadığından sürekli yeni fırsatlar yakalamaya çalışıyorum. Bu doğrultuda yaptığım araştırmalar neticesinde İçerik Bulutu ile tanıştım. Çeviri ve lokalizasyon alanında içerik üretimine başlama sürecim profesyonel çeviri kariyerime paralel olarak gelişti. Daha geniş kitlelere hitap eden projelere katılma fırsatı buldum ve bu, profesyonel olarak kendimi geliştirmemi sağladı. İçerik Bulutu ile yaptığımız projelerde yeni şeyler öğrenebiliyorum, katma değeri oldukça yüksek ve gerçekten zevk alarak yaptığım projeler oluyor.

Hangi alanlarda çeviri ve lokalizasyon hizmeti veriyorsunuz? Profesyonel olarak uzmanlaştığınız içerik türleri nelerdir?

Öncelikli olarak edebi çeviri alanında çalışıyorum; bu benim hem en çok keyif aldığım hem de kendimi en çok geliştirdiğim alan diyebilirim. Roman, öykü, deneme gibi farklı türlerde metinlerle çalışmak, dilin inceliklerini yakalamayı ve kültürel uyumu sağlamayı gerektiriyor, bu da beni sürekli diri tutuyor. Bunun yanı sıra reklam ve pazarlama içeriklerinde de çeviri ve lokalizasyon hizmeti veriyorum. Markaların hedef kitleyle doğru tonda ve etkili şekilde iletişim kurabilmesi için metinlerin sadece çevrilmesi değil, kültürel olarak yeniden şekillendirilmesi gerektiğini biliyorum. Bu da işi sadece dil düzeyinde değil, iletişim ve yaratıcılık boyutunda ele almayı gerektiriyor.

Uzmanlık alanınıza uygun içerikler üretmenin, içeriklerin kalitesine nasıl bir katkısı olduğunu düşünüyorsunuz?

Uzmanlık alanına uygun içerikler üretmenin, içerik kalitesine doğrudan ve çok belirgin katkısı olduğunu düşünüyorum. Çünkü alana hâkim olmak, sadece doğru terimleri bilmekle sınırlı değil; o alanın dilini, tonunu, hatta hedef kitlesinin beklentilerini de tanımayı gerektiriyor. Özellikle edebi çeviri ya da pazarlama gibi anlamın derinliğinin önemli olduğu alanlarda, bağlamı doğru yakalamak ve metni o doğrultuda yeniden kurgulamak, kaliteli bir içeriğin temelini oluşturuyor. Uzman olduğum konularda çalışırken, dili daha özgür ve yaratıcı kullanabiliyor, aynı zamanda anlamdan da ödün vermeden güçlü sonuçlar ortaya koyabiliyorum.

Sizce bir çeviri ya da lokalizasyon çalışmasını kaliteli yapan unsurlar nelerdir? İyi bir çeviri nasıl olmalıdır?

Bu soruya her ikisi için de aynı cevabı verebilirim; hedef dilin yapısına ve kültürel kodlarına uyum. Sadece kelimeleri çevirmek değil, aynı zamanda o metnin yeni bir dilde doğal, akıcı ve yerel okuyucu için anlamlı hale gelmesi gerekiyor. Kültürel uyum olmadan yapılan çeviri, ne kadar teknik olarak doğru olursa olsun, okuyucuda istenen etkiyi yaratamaz. Bu yüzden, her çeviri projesinde dilin ötesine geçip kültürü anlamak ve yansıtmak benim için öncelikli.

Ayrıca, çevrilen ya da lokalizasyon çalışması yapılan metnin, ait olduğu alana uygun bir dille yeniden kurgulanması da büyük önem taşıyor. Teknik bir metnin netlik ve kesinlik gerektiren bir dili varken edebi metinde duyguyu ve üslubu korumak ön planda olur. Resmi yazışmalarda ise ciddiyet ve yapılandırılmış ifade biçimleri öne çıkar. Dolayısıyla kaliteli çeviri, sadece dile ve kültüre değil; aynı zamanda metnin bağlamına ve türüne de tam anlamıyla uyum sağlamalı.

Bir içeriği çevirirken ya da lokalize ederken en çok nelere dikkat ediyorsunuz?

Kaliteli olmasına. Bu yüzden bir önceki soruya verdiğim cevap burada da geçerli diyebilirim. Çünkü çeviri ya da lokalizasyon sürecinde neye dikkat ettiğimi belirtirken aslında o kaliteyi nasıl sağlamaya çalıştığımı da açıklamak istedim. Dil, kültür ve metin türüne gösterilen özen, bu sürecin temel yapı taşları.

En çok hangi tür metinleri çevirmeyi veya lokalize etmeyi seviyorsunuz?

Çeviri söz konusu olduğunda edebi metinler her zaman ilk tercihim oluyor. Dili estetik şekilde kullanmak, yazarın üslubunu koruyarak metni yeniden yaratmak benim için ayrı keyif. Lokalizasyonda ise pazarlama metinleriyle çalışmayı seviyorum. Yaratıcılığı devreye sokmak, markanın tonunu yakalamak ve hedef kitleyle doğru şekilde buluşmasını sağlamak, bu alanda beni en çok motive eden şeyler.

Çeviri ve lokalizasyon çalışmaları yapmanın sizi kişisel ve mesleki olarak hangi yönlerde geliştirdiğini düşünüyorsunuz?

Çeviri ve lokalizasyon çalışmaları benim için hem öğretici hem de ufuk açıcı. Farklı dillerle ve kültürlerle sürekli iç içe olmak, sadece kelimeleri değil; o kültürün düşünce yapısını, mizahını, iletişim tarzını da anlamayı gerektiriyor. Bu da bana hem kişisel olarak farklı bakış açıları kazandırıyor hem de mesleki anlamda esnek, yaratıcı ve detaylara daha duyarlı bir çevirmen olmamı sağlıyor. Ayrıca, başka kültürleri tanımanın yanı sıra kendi kültürümü de aktarma ve temsil etme sorumluluğu, işime her zaman ayrı bir anlam katıyor.

Dil becerilerinizi ve yazım yetkinliğinizi geliştirmek için neler yapıyorsunuz? Kendinizi bu alanda güncel tutmak adına hangi kaynakları takip ediyorsunuz?
 

Dil becerilerimi geliştirmek için düzenli olarak okuma alışkanlığından yararlanıyorum. Hedef dillerimde ve Türkçede farklı türlerde metinler okuyorum: romanlar, makaleler ve güncel dergiler gibi. Böylece sadece kelime dağarcığımı zenginleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda dilin doğal akışını ve ifade biçimlerini de yakından tanıyorum. Özellikle edebi çevirilerde yazarın üslubunu ve metnin duygusunu doğru yakalayabilmek için bunu yapmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Güncel kullanımları, deyimleri ve trendleri takip etmek için sosyal medyayı ve farklı yayınları da takip ediyorum. Meslektaşlarım ve editörlerden aldığım geri bildirimler ise bu yolculukta gelişimimin anahtarlarından biri. Her proje, her metin bana yeni bir şeyler öğretiyor; bu yüzden dilimi sürekli geliştirmeye ve farklı kullanımları yakından takip etmeye özen gösteriyorum

Çeviri ve içerik üretim süreçlerinizde hangi dijital araçları kullanıyorsunuz?

Çeviri süreçlerimde en çok SDL Trados, Smartcat ve Transit NXT kullanıyorum. Projenin türüne göre hangisi daha uygunsa onu tercih ediyorum; bu araçlar hem tutarlılık sağlamakta hem de iş akışını oldukça kolaylaştırıyor. Terminoloji takibi için kendi oluşturduğum sözlükleri kullanıyorum, bazen basit bir Excel dosyası bile oldukça pratik oluyor.

İngilizce metinlerde yazım ve dil kontrolü için çoğu zaman Grammarly’den destek alıyorum. Fransızcada ise Antidote, hem dil bilgisi hem de stil açısından gerçekten çok güçlü bir kaynak. Araştırma yaparken WordReference, Linguee ve Reverso gibi platformlar oldukça kullanışlı. Kısacası, dijital araçlar özellikle yoğun ve çok dilli projelerde süreci çok daha akıcı hale getiriyor.

Sizce iyi bir çevirmen ya da lokalizasyon uzmanında mutlaka bulunması gereken özellikler ve beceriler nelerdir? Herkes çevirmen olabilir mi?

Bu meslekte olmazsa olmaz diyebileceğim şey, dile sadece teknik olarak değil; kültürel olarak da hâkim olmak bence. Yani sadece ne dediğini değil, nasıl ve neden öyle söylediğini de anlamak gerekiyor. Bunun yanında detaylara dikkat etmek, sabırlı olmak ve sürekli öğrenmeye açık olmak çok önemli. Her metin, yeni bir alan ve yeni bir dünya demek. Bu yüzden araştırmayı sevmek de şart. Lokalizasyonda ise yaratıcılık ve hedef kitleyi anlayıp onlara uygun dil kurgulamak bence çok kıymetli. Kısacası, hem dil hem de iletişim becerisi güçlü biri olmak bu işi iyi yapmanın anahtarı.

Buradan bakınca elbette herkes çevirmen olabilir gibi görünse de bu işi gerçekten hakkıyla yapabilmek için sadece dil bilmek yetmiyor. Bu mesleği bir metinle empati kurarak, anlamı yeniden inşa etme sanatı olarak görmek gerekiyor. O yüzden “herkes yapabilir” demek çok kolay ama “herkes iyi yapabilir” mi, orası biraz daha farklı bir konu. Örneğin ben dil bilmeme rağmen İngilizce ya da Fransızca öğretmenliği yapamam, yapmaya çalışırım fakat başarılı olamam. Çevirmenlikte de aynı durum geçerli.

icerikbulutu.com’a çeviri ya da lokalizasyon içerikleri üretmek isteyen adaylara ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz? Nelere dikkat etmeliler, nasıl bir hazırlık yapmalılar?

Öncelikle çeviri ya da lokalizasyon içerikleri üretmek isteyenlerin, içerik türüne göre dil tonunu doğru ayarlayabilmesi çok önemli. Reklam metniyle teknik yazının çeviri yaklaşımı aynı olmaz, dolayısıyla metnin ihtiyacını iyi analiz etmeleri gerekiyor. Kültürel uyuma dikkat etmeleri, sadece çeviriyi değil; hedef kitleyle etkili iletişimi de gözetmeleri çok değerli.

Adaylara tavsiyem, üretim sürecine başlamadan önce İçerik Bulutu’ndaki örnek metinleri incelemeleri, beklentileri anlamaları ve kendi güçlü yanlarını tanımaları olur. Tabii ki her zaman olduğu gibi iyi bir araştırma, metnin ihtiyacına göre bir anlatım ve dikkatli bir son okuma da olmazsa olmaz. Benim bakış açıma göre, bunları yapabilen adayların başarılı olması kaçınılmaz.

İlk Yorumu Başlat