Kim Bu GURU Yazarlar? – 2
İçerik Bulutu’nun GURU yazarlarını tanıttığımız serimizin ilk röportajını diş hekimi yazarlarımızdan biriyle gerçekleştirmiştik.
Şimdi sırada uzun süredir her gün birçok dekorasyon markasına içerik üreten mimar yazarlarımızdan imgoz var. Gelin ona kulak verelim!
1. Röportaja başlamadan önce bize kendinizden bahsedebilir misiniz?
Ankara doğumluyum ama İstanbul’da büyüdüm. 26 yaşındayım. İstanbul Teknik Üniversitesi’ni bölüm ikincisi olarak bitirmiş bir iç mimarım.
Yazmak ise benim için küçük yaşlarda başlamış bir tutku. Hobiden çok daha öte. “İç mimar olarak sence bir mekanı güzelleştiren en önemli öge nedir?” diye sorsanız; “Bir kütüphane dolusu kitaptır. “ derim. İnsanı da mekânı da daha çok zenginleştirebilecek başka bir öge olduğunu düşünmüyorum. Kitap okumanın yanı sıra zihnim sürekli mobilya ve aksesuar tasarımı yapmakla meşgul. Fırsat buldukça tasarımlarımı hayata geçirmeye çalışıyorum.
2.Eğitiminizi nerede ve hangi alanda aldınız?
İTÜ Mimarlık Fakültesi, İç Mimarlık bölümü mezunuyum. 2015 yılında bölüm ikincisi olarak mezun oldum. Sektöre dair öğrendiklerimin büyük çoğunluğu iş hayatından. Ancak teorik bilgilerimde ve hem mesleğime, hem sanata hem de hayata bakış açımda okulun bana kattıklarını asla yok sayamam. Taşkışlalı olmak her zaman için bir ayrıcalık 🙂
3.icerikbulutu.com ile nasıl tanıştınız?
Kendi mesleğimi yaparken iş yoğunluğundan bunaldığım dönemlerde rahatlamak için yazı yazıyordum. Daha sonra bunu bir amaç uğruna yapmaya karar verdim. İnternette biraz araştırdıktan sonra İçerik Bulutu’na rastladım. Siteyi incelerken karşılaştığım “GURU” yazar tanımı beni cezbetti. Uzmanlık alanımla ilgili içerik üretip kazanç sağlama fikri çok hoşuma gitti ve hemen başvurdum.
4.Kendi uzmanlık alanınızda GURU içerikler üretiyor olmanızın ürettiğiniz içeriğin kalitesine etkisi olduğunu düşünüyor musunuz?
Elbette.
Her şeyden önce GURU içerikler insanı motive ediyor. Fiyatlarının yüksek olmasının yanı sıra en güzel özelliği GURU içerikleri yazarken konuya hakim olduğumdan emin olmak. GURU içerikleri daha özgüvenli bir şekilde yazıyorum. Bu da İçerik Bulutu yazar performansımı olumlu yönde etkiliyor.
Keza, araştırma yaparken de daha çok keyif alıyorum. Her ne kadar uzmanlık alanım olsa da yeni bir şeyler öğrenmeye devam ediyor olmak beni heyecanlandırıyor. Hem içeriklerimi hem de kendimi geliştirdiğimi hissedebiliyorum.
5.Alanınızda neler üzerine çalışmalar yaptınız?
İçerik Bulutu ile tanışmadan önce mimarlıkla veya dekorasyonla ilgili yazılı çalışmalarım yoktu. Mimarlıkta işler genelde çizim üzerinden yürüyor. Ağırlıklı olarak otel ve konut projelerine yoğunlaştım. İçerik Bulutu ile tanıştıktan sonra birçok marka için iç mekân dekorasyonuna ilişkin içerikler ürettim. Bunların çoğu dekorasyon rehberi niteliğinde.
6.Kendinizi hem uzmanlık alanınızda hem de içerik yazarlığında geliştirmek için neler yapıyorsunuz?
İkisi için de en çok yaptığım şey sanırım araştırmak ve okumak. Mimarlık ve dekorasyon alanında her gün yeni bir trend, yeni bir icat, yeni bir tasarım ortaya çıkıyor. Olabildiğince bunları takip etmeye çalışıyorum. Bu durum içeriklere de yansıyor. Bilgilerim ne kadar güncel olursa o kadar yenilikçi ve özgün içerikler üretiyorum.
Bunun dışında İçerik Bulutu’nun düzenlediği webinarlar (online eğitimler) var. Bir de günlük yazışmalarımda bile tereddüt ettiğim noktalarda TDK’ya bakmaya özen gösteriyorum.
7.Spesifik bir uzmanlık alanına sahip olan ve içerik üretmek isteyen kişilere kendilerini geliştirmeleri için ne yapmalarını önerirsiniz?
Hep aynı şeyi söylemiş gibi olacağım ama bence en önemlisi yine okumak. Ardından da bol bol yazmak. Pratik yaptıkça daha iyi içerikler ürettiğinizi fark ediyorsunuz. Uzmanlık alanında içerik üretmek isteyen tüm yazarlar hangi tür metinlerde nasıl bir dil benimsenmesi gerektiği, hitap şekli ve kullanılan fiil çekimleri hakkında önceden yazılmış içerikleri analiz etmeli. Kelime sayısını doldurmaktan ziyade okunaklı ve faydalı bir içerik üretmeye odaklanmalı. Bunun için içeriklerini kurgularken kendilerini okuyucunun yerine koyabilirler.
Bir içeriği ürettikten sonra, biz yazarların kendimizi “Ben bu yazıyı okusaydım bilgi edinebilir miydim? Keyif alır mıydım? Yoksa zaman kaybı olduğunu mu düşünürdüm?” diye sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum.
