Nihai Metin Kontrol Listesi: Online Metninizin Her Bir Öğesini En İyi Şekilde Düzenlemek İçin Sormanız Gereken 51 Soru

Nihai Metin Kontrol Listesi: Online Metninizin Her Bir Öğesini En İyi Şekilde Düzenlemek İçin Sormanız Gereken 51 Soru

Online hizmet veren platformlar ve siteler için satış metni büyük önem taşıyor. Metninizi son haline getirecek düzenlemeleri yaparken kendinize sormanız gereken önemli sorular bulunuyor. Yani Metin Kontrol Listesi.  Copyblogger.com’un yayınladığı bu 51 soruyu sizler için çevirip derledik.

Tebrikler, sonunda satış metninizi bitirdiniz. Bu adım hiç de azımsanacak bir şey olmadığından büyük bir tebriği hak ediyor. Fakat kutlamalara başlamadan önce cevabını düşünmeniz gereken önemli bir soru bulunuyor: Şimdi ne yapmalıyım?

“Harika içerik yazmak diye bir şey yoktur. Yalnızca harika düzenleme vardır.” sözünü duyanlarınız belki vardır. Peki düzenlemeyi, bir diğer anlamıyla yeniden yazımı bu kadar önemli kılan şey nedir? Tabii ki gerçek sonucu elde etmenizdeki değeri!

Kısacası ilk taslak metninizi, sonucunuzu destekleyecek şekilde iyileştirmeyi öğrenmeniz büyük önem taşıyor.

Adım Adım Optimizasyon Rehberi

Nihai Metin Kontrol Listesi: Online Metninizin Her Bir Öğesini En İyi Şekilde Düzenlemek İçin Sormanız Gereken 51 Soru

Kendi metninizi optimize etmek, yani en iyi hale getirmek bazen Everest Dağını yanınızda rehber olarak bir Şerpa* olmadan keşfetmeye çalışmaya benzer. İstediğiniz kadar formda olun, isterseniz tek başınıza gidin, bu deneyimin sonucunda canlı bir buz kalıbı yahut dondurma haline gelmeniz fazlasıyla olasıdır.

İçerikleriniz için de durum aynıdır. Satış metinlerinizi iyileştirmek de uzman bir rehberlik gerektirir. Ve aradığınız yardım şimdi tam karşınızda!

Copyblogger.com sizi ve metninizi Everest’te donarak ölmek gibi tatsız bir sondan kurtarmak için online metninizin her bir öğesini iyileştirmenize yardım edecek 51 temel soruyu bir araya getiriyor.

Sizler için çevirip derlediğimiz bu adım adım rehber, optimizasyon sürecini her türlü metin için en büyük önemi taşıyan 10 öğe üzerinden incelemekte:

1.Manşet

2.Alt Manşet

3.Değer Önermesi

4.Giriş

5.Alt Başlıklar

6.Sonuç

7.Eyleme Çağrı

8.Ton

9.Tartışmalar

10.İkna Silahları

Bahsi geçen 10 öğenin adım adım nasıl başarılı bir şekilde elden geçirilebileceğine gelin hep birlikte göz atalım:

Manşet

Manşet herhangi bir yazının şüphesiz en önemli öğesi. Manşet yalnızca okuyucunuzun ilk izlenimi olmuyor, okuyucuyu okumaktan vazgeçirebildiği için bazen tek izlenimi dahi olabiliyor.

Manşeti yazdığınızda kendinize şu soruları sormanız gerekiyor:

Okuyucu: Manşetiniz okuyucunuzu doğrudan tanımlıyor mu ve okuyucunuza hitap ediyor mu?

Duygu: Manşetinizde baskın olmasını istediğiniz duygu (Örn; toplu arzu) güçlü bir şekilde ifade ediliyor mu?

İlgi çekme: Manşetiniz okuyucuyu ürkütüyor mu yahut akıllarında var olan bir düşünceyi harekete geçiriyor mu?

Açıklık: Manşetiniz teknik kelimeler yahut gereksiz kelimeler barındırıyor mu?

Niyet: Manşetiniz okuyucuya içeriğinizle ne yapmaları gerektiği yahut içeriğinizden ne beklemeleri gerektiği konusunda bilgi veriyor mu?

İvme: Manşetiniz okuyucuyu bir cevap, çözüm yahut açıklama elde etmek üzere içeriğin giriş kısmına yahut alt manşet kısmına sürüklüyor mu?

Alt Manşet

“Mini manşet” de diyebileceğimiz alt manşet, manşetten sonra herhangi bir yazının, içeriğin ikinci en çok okunan öğesini oluşturuyor.

Bazı siteler alt manşet kullanmayı tercih etmiyor. Bu içeriğin derlendiği Copyblogger da bu sitelerin arasında yer alıyor.

Şayet alt manşet kullanmayı seçenlerdenseniz, online metninizi en iyi hale getirmek için aşağıdaki soruları sormanız gerekmekte:

Bağlantı: Alt manşetiniz manşetinizle aynı düşünceyi, konsepti yahut baskın duyguyu sürdürüp destekliyor mu?

Sınırlandırmak: Alt manşetiniz nitelikler eklemek suretiyle okuyucularınızı sınırlandırıyor mu?

Pekiştirmek: Alt manşetiniz manşetinizdeki baskın duyguyu kuvvetlendiriyor mu?

İtmek: Alt manşetiniz bir cevap ya da açıklama elde etmek üzere, okuyucuyu içeriğin ilk cümlesini okumaya itiyor mu?

Değer Önermesi

Değer önermesi, “Neden ideal muhtemel alıcınız rakipleriniz yerine sizden alışveriş yapsın?” sorusunu cevaplayan tek bir cümledir.

Değer önermeniz mottonuz yahut marka sloganınız değildir ve olmamalıdır çünkü aksi takdirde bu üstü kapalı ve zekice bir önerme olmayacaktır.

Bir kere değer önermenizi yazdığınızda kendinize şu sorularınız gerekiyor:

Belirgin: Değer önermeniz belirgin ve aşikar mı?

Arzu uyandıran: Değer önermenizde kilit fayda noktası yahut “toplu arzu” güçlü bir şekilde ifade ediliyor mu?

Benzersiz: Değer önermeniz sizi en azından bir spesifik nokta ile rakiplerinizden farklılaştırıyor mu?

Hedef pazar: Değer önermeniz doğrudan bir hedef pazarı işaret ediyor mu?

Basitlik: Değer önermeniz açık, kısa ve akılda kalır bir yapı gösteriyor mu?

Nicel yapı: Değer önermeniz en azından bir somut veri ile destekleniyor mu?

Giriş

icerik-giris

Bir kere girişinizi yazdınız mı, şimdi de sıra girişinizin gerçekten etkili olup olmadığını görmek için sormanız gereken sorulara geliyor.

Vurucu bir giriş için göz önüne alınması gereken sorular:

Yapı: İlk cümleniz, manşet ve alt manşetinizde verilen aynı duygu ve zihinsel enerjinin ivmesini devam ettiriyor mu?

Akış: İlk cümleniz pürüzsüz, basit ve okuması kolay bir yapı gösteriyor mu?

Gövde: İlk, ikinci ve üçüncü paragraflarınız manşet ve alt manşetin içerdiği aynı baskın duyguyu pekiştirip güçlendiriyor mu?

Alt Başlıklar

Alt başlıklar, içeriğinizdeki yeni bölümleri tanıtmanızı sağlayan küçük başlıklar anlamına geliyor.

Başarılı bir alt başlık için aşağıdaki soruların cevaplarını vermeniz önem taşıyor:

Kolay okunabilir: Alt başlıklar, metni doğru şekilde bölecek ve yazının baskın duygusunu kuvvetlendirecek şekilde, eşit aralıklarla yerleştirilmiş mi? (Yaklaşık olarak her üç – altı paragrafta bir olacak şekilde)

Yararlar: Alt başlıklarınız makalenizin, ürününüzün yahut hizmetinizin sağladığı yararları öne çıkarıyor mu?

Sonuç

Bir hikayenin bitimi gibi, içeriğinizin nasıl bittiği de metninizi başarıya ya da başarısızlığa götürecek ana noktaların başında geliyor.

Sonuç kısmını optimize ederken aşağıdaki soruların cevaplarına önem göstermeniz gerekiyor:

Doruk noktası: Son cümle içeriğin baskın duygusuyla uyumlu olan bir doruk noktasında bitiyor mu?

Eylem: Sonuç kısmı okuyucuyu eylem almaya yönlendiriyor mu? (Aşağıda yer alan “Eyleme çağrı” kısmını inceleyiniz)

Gerçeklik: Sonuç kısmı somut ve bugün içinde yapılabilir bir eyleme işaret ediyor mu?

Eyleme Çağrı

icerik

Eyleme çağrı, “Satın Al,” “Sipariş Et”, “Kayıt Ol” gibi okuyucunun hangi eylemi almasını istediğinizi belirten kısmı oluşturuyor.

Eyleme çağrınızın başarı olup olmadığını görmek için şu soruları göz önüne almanızda fayda var:

Tekil: İçerik yalnızca bir tane, açık ve direkt eyleme çağrıya sahip mi?

Görünürlük: Eyleme çağrı, kolay fark edilebilir ve görünebilir bir yapı gösteriyor mu? (Örn; yalnızca bir mouse kaydırması ile ulaşılabiliyor mu?)

Vaat: Eyleme çağrı peşinen bir değer vadediyor mu?

Düğme: Eyleme çağrı butonu / düğmesi ilgi çekici mi?

Sıradaki: Eyleme çağrı, ziyaretçinin “Sıradaki ne?” sorusunu yanıtlıyor mu? (Örn; tıkladıktan sonra ziyaretçinin ne beklemesi gerektiği…)

Formlar: Formlar açık, numaralarla sıralanmış ve hatasız mı? (Kısacası önceden formların gerçekten çalışıp çalışmadığını test ettiniz mi?)

Güven: Eyleme çağrı, kayıt olma korkusunu giderecek güven sertifikasına sahip mi? (Siteye kayıt olmak güvenli mi?)

Deneme: Eyleme çağrı ücret ödeme korkusunu giderecek bir deneme süresi tanıyor mu?

Garanti:Eyleme çağrı İnternetten alışveriş yapma korkusunu azaltacak garantiler sunuyor mu?

Ton

Ton sayfanızın duygusal atmosferini yaratan “his” anlamına geliyor.

Logan Zanelli gibi birçok uzmana göre, gerçekçi bir ton oluşturmak konuştuğunuz gibi yazmaktan geçiyor.

Bu gerçeklik hissini vermek için sorulması gereken sorular:

Konuşma dili: Metninizin tonu gerçek bir insanın bir diğer gerçek insanla iletişim kurması gibi mi?

Sen, Siz: Metniniz “sen” yahut “siz” kullanarak okuyucunuzla doğrudan konuşuyor mu?

Pürüzsüz:
Sesli okuduğunuzda metninizde “garip gelen” herhangi bir ifade var mı?

Dolambaçsız kelimeler: Sayfa jargonlar, yalnızca bir cemiyete mensup kişilerin anlayabileceği kelimeler ve klişelerden uzak mı?

Tartışmalar

Her bir sayfanın, satış metninin içermesi gereken iki çeşit tartışma bulunuyor: akla yönelik akılcı tartışmalar ve kalbe yönelik duygusal tartışmalar.

Veri: Metniniz iddialarını destekleyen somut ve güvenilir bir veri sağlıyor mu (Örneğin; sayılar)?

Uygulama: Veri, sayfanın ana faydalarıyla doğrudan ilgili olacak şekilde açıklanıp yorumlanıp uygulanıyor mu?

Aktörler: Metniniz kanlı canlı karakterler, yani aktörler içeriyor mu?

Güçlü eylemler: Aktörleriniz olabileceklerin sıkıcı versiyonlarını ifade etmek yerine, güçlü eylemler hareket ediyor mu?

Hikaye: Sayfa tek, kapsayıcı bir anlatıya sahip mi? (Bir hikaye anlatıyor mu?)

Kahraman: Hikayenin kahramanı okuyucunuz mu?

Cehennem: Hikayeniz mesajınızın, ürününüzün ya da hizmetinizin ortadan kaldırdığı kötü durumun, yani “cehennem”in portresini açık bir şekilde ortaya koymayı başarıyor mu?

Cennet: Hikayeniz mesajınızın, ürününüzün yahut hizmetinizin sunduğu iyi durumun (Örn; haz),yani cennetin portresini başarılı bir şekilde ortaya koyuyor mu?

Duyular: Metniniz görme, duyma, tatma, dokunma ve koklama gibi duyuları içeren duyusal dili kullanıyor mu?

İkna Silahları

Son bölüm iknanın efendilerinden olan Robert Cialdini’nin Influence: The Psychology of Persuasion adlı çalışmasında ortaya koyduğu 5 adet ikna silahı üzerinden ilerliyor.

Aşağıdaki 5 soru, metninizin belirli bir bölümünden ziyade, sayfanızın genel izlenimini görmeniz açısından önem arz ediyor:

Karşılık: Sayfanız okuyucusuna hangi bedava değeri sunuyor?

Tutarlılık: Sayfanız okuyucularınızı büyük, nihai talep ile eşgüdümlü giden küçük, başlangıç bağlılıklarına davet ediyor mu?

Sosyal kanıt: Sayfanız çeşitli kaynaklardan gelen ve okuyucularınızın güven duyacağı referanslar içeriyor mu?

Beğenilebilirlik: Sayfanız özdeşleşmeye uygun dil ve espri kullanımı ile okuyucularınızla yakınlık kuruyor mu?

Nadirlik: Şayet uygunsa, sayfanız okuyucunuzun sahip olamayacağı şeyi istemesini sağlayarak “elde etmesi zor olanı” mı oynuyor?

Yukarıda verilen her bir soruya cevap vererek kendi satış metninizin okuyucunuzun ilgisini ayakta tutacak bir yapı göstermesini mümkün kılabilirsiniz.

Okuyucusunu okumaya teşvik eden bir satış metninin önemini hatırlamanızda büyük fayda var. Unutmayın; okunmayan bir satış metni, ne kadar detaylı ve özenli olursa olsun ölü bir metin demektir!

*Şerpa: Everest’in yerlilerine verilen isim.

Kaynak: http://www.copyblogger.com/optimize-online-copy/

İçerik Bulutu

Lider bulut tabanlı içerik üretim platformu icerikbulutu.com ; marka, ajans ve kobilere, uzman içerik, içerik pazarlaması çözümleri ve teknolojileri sunar

İlk Yorumu Başlat