roman adamita

Roman Adamita

SEO Manager / BoostROAS

Hakkında

Roman Adamita, 7 yıldan fazla dijital pazarlama sektöründe SEO ağırlıklı olarak katkı sağlamaya çalışıyor. 2019 yılında sektörün “Oscar” ödülleri olarak geçen European Search Awards’ta finalist, MENA Search Awards’ta ise yılın “Young Search Personality” ödülüne laik görüldü. Şu an ise büyüme odaklı dijital pazarlama ajansında (BoostROAS) “SEO manager” konumunda, HeyBooster tarafında ise “Board Member” görevini tutkulu bir şekilde sürdürüyor.

2021 Dijital Pazarlama Trendleri

05.12.2020 | 12:45

Ezbere bilen değil, bilgisini periyodik olarak yenileyen kazanır. Birinden olduğu gibi öğrenen değil, öğrendiği bilgiyle beraber araştıran öne çıkar. Tek bir geliştirme yapan değil, devamlı olarak farklı deneyler yapan daha iyi deneyime sahip olur.

Dipnot: Buraya mobilin öneminden, web sitenin hızı dönüşüme ne kadar katkı sağladığını, duyurulan her bir algoritmaya ne kadar dikkat edilmesi gerektiğini ve backlink satın almanın ne kadar zararlı olduğundan bahsetmeyeceğim.

Daha iyi bir deneyim için her gün algoritmalar güncelleniyor

Google yıllardır bunun üzerinde yoğunlaşıyor.

Bundan 3 yıl önce, algoritmalar bu kadar yoğun şekilde güncellenmiyorken, halen sayfalarda geçen anahtar kelimelerinin ve yoğunluğu bir sıralama kriteri olarak sayılabilirken, özellikle son 1 yılda bu durum öyle bir hal aldı ki, artık bir arama yaptığımızda; o arama teriminin ne anlama geldiğini bilmekle beraber, karşımıza çeşitli kaliteli sonuçlar gelebiliyor (2017 vs. 2020 Google kalite yönergeleri üzerindeki içeriği). Burada vurgulamaya çalıştığım şey, siz dilediğiniz kadar uzun içerikler hazırlayın, kullanıcıya fayda sağlamıyor ve sorgunun anlamıyla eşleşmiyorsa, içeriğiniz hiçbir şekilde en iyi görünürlüğe sahip olmaz.

İçerik her zaman tüketiliyordu, yerde veya taşta çizilen karakterlerden, kağıda ve internete karalanan yazılardan, her zaman da tüketilmeye devam edilecek, bundan kaçış yok. Internetin domine ettiği bu yüzyılda, arama sonuçlarında öne çıkmak istiyorsanız, cebinizde bir bütçe bir de brifing ile beraber, anlamsal olarak ilişkili kelimelerden oluşan akıcı içerikler hazırlayın.

https://www.youtube.com/watch?v=Pc8JNTk48sU

Kullanıcıları dinleyin, size sesleniyorlar

2019 ve 2020 yılları içerisinde sesli aramalar çok fazla konuşuluyordu. Sadece 2016 yılında, Google tarafından paylaşılan resmi verilere göre, Amerika’da Google uygulamasını kullanan kullanıcılar tarafından yapılan aramaların %20’si sesli olarak gerçekleşiyordu. 2018 yılından itibaren gitgide dil desteği artarak, kolaylıkla Chrome veya Google uygulaması üzerinden açtığınız herhangi bir içerik sayfasında, Türkçe de dahil ±42 dilde sesli olarak AI desteğiyle dinleyebiliyoruz. Öyle içerikler hazırlayın ki, hem okunması kolay ve ulaşılabilir olsun, hem de kullanıcının okuma fırsatı olmadığında rahatlıkla dinleyebilsin.

Arama sonuçları aranan terim trendine göre karakterize edilebiliyor

Bazı arama terimleri çok fazla aranıyorsa, örneğin “hava durumu, saat dilimi, başbaşkan seçimleri, deprem büyüklüğü, mesafe, vb.” bunlar artık direkt olarak Google tarafından cevaplandırılıyor. Bazı arama terimlerinin trendi daha düşük ise, Wikipedia veya o konuda ilgili olan bir sayfa “featured snippet” ile karşımıza çıkıyor. Her ülke ve dilin, kendi arama trendleri oluyor. Örneğin, “how many buttons does a shirt have” diye arattığımız zaman direkt olarak Wikipedia bize 7-8 olduğunu söylüyor. Ancak Türkçe dilinde aynısını yazdığımız zaman popüler bir arama olmadığı için zengin/direkt bir arama sonucu karşımıza gelmeyebiliyor. Long-tail anahtar kelimelere odaklanmak istediğimizde, ülkedeki ve dilin özgüsüne göre değerlendirmeler yapmamız ve stratejilerimizi ona göre hazırlamalıyız.

Teknik tarafta kuvvetli değilseniz, araçları en iyi şekilde kullanmayı öğrenin

Trend değil, sürekli karşımıza gelecek gitgide karmaşık bir hal alan ve bir o kadar da eğlenceli çalışmalardan birisidir.

Her zaman söylerim, gerek web sitenin teknik altyapısı gerekse kişisel olarak teknik deneyimimiz kuvvetli değilse, içeriği ne kadar iyi taçlandırırsanız da, görünür olması çok düşük ihtimaldir. Önce web sitenizi teknik yönden temiz ve taranabilir şekilde optimize edin, sonra içerik tarafındaki strateji ve geliştirmelere odaklanın.

Migros SEO case study örneğinden gidecek olursam, organik görünürlüğünü artırmaya odaklanırken, öncesinden teknik tarafta neleri geliştirebiliriz, neyi optimize edersek daha iyi performans elde edebiliriz diye stratejiler geliştirdik. Domain değişikliği süreci, sayfa hızı iyileştirmeleri, marka odaklı kategorizasyon, crawl-budget optimizasyonu vb. işler aslında hep tekniğe dokunuyordu. Her birinin farklı teknik düzenlemeleri vardı, deneyim ve bilgi gerektiren. Karşınızda olan web sitenin problemli veya rakiplere göre eksik alanlarını düşünün. Şimdi onları zafer açısından düşünün. Ne görüyorsunuz? Kendinizi sunduğum örneklerle sınırlamayın. Hepsi bu: örnekler. Tamamen farklı bir şeyde zaferi elde etmeniz oldukça olası bir durum.

Python, Regex, JavaScript bilmiyor olabilirsiniz, çok normal. Ya öğrenmek için hem zaman hem de bütçe ayırırsınız ya da hali hazırda olan en iyi araçları (DeepCrawl, Screaming Frog, Oncrawl, Botify, etc.) kullanırsınız. Her bir iyi aracının kendi kılavuz kampüsü var, satın almadan önce mutlaka oradan teorik olarak bilgileri öğrenin, ardından pratiğe geçin. Bunu yaptığınızda hem raporlara daha farklı bir bakış açınız olur, hem de harcadığınız bütçenin layıkıyla kullanmış olursunuz.

Bununla ilgili bu yıl şöyle bir video serimizde detayları dile getirdik.

https://www.youtube.com/watch?v=N7Gf0gjFGfg

Teknik bilgi seviyeniz yüksek olması, aynı zamanda trendleri daha iyi anlamanıza olanak sağlıyor. Örneğin BERT’i anlamak, web sitenizde schema.org yapısal veri işaretlemelerini entegre etmek için fırsatlar keşfetmek, helikopterden aşağıya bakınca web sitenizdeki rakiplere göre eksikleri daha kolay anlamanıza ve bunun üzerinde stratejiler geliştirmenize yol açar.

42 Uzmana Sorduk: 2021 Dijital Pazarlama Trendleri Neler Olacak?

Değerli İçerik Bulutu Akademi okurları, 2020 yılı bizlere, sadece bizim değil, bizden önceki kuşakların bile yaşamadığı…