Evden Çalışanlara Verimliliği Artıran 14 Tavsiye
Herkese merhabalar,
Öncelikle kendimi tanıtarak başlamak istiyorum bu yazıma 🙂 Ben Tuğçe Durmuşoğlu 5.5 yıl SEO sektöründe ajanslarda çalıştım. Ocak ayından beri de dışarıdan danışmanlık modeline geçerek kendi şirketimi kurdum.
Bağımsız şekilde, ofis olmadan çalışma hakkında bir yazı yazmak zaten planlarım arasındaydı fakat bitirememiştim. Bunun tam üzerine son dönemdeki üzücü olaylar oldu ve Coronavirüs nedeniyle mevcut iş modelinde uzaktan çalışma olmayan şirketler de bu modele geçmek ve uyum sağlamak durumunda kaldı. Bir yandan yöneticiler için de alışkın olmadıkları bir süreç yaşanırken; çalışanlar da bir anda belki daha önce hiç çalışmadıkları bir modele uyum sağlama süreçleri ani şekilde gelişti.
Tüm dünyada corona virüs salgını dışında da uzaktan çalışma sayısı çok ciddi şekilde artmış durumda. Türkiye henüz bu duruma çok hazır değil fakat yine de burada da uzaktan çalışanların sayısı azımsanmayacak kadar. Buffer’ın 2019 uzaktan çalışanlar raporuna göre, her yerden çalışma özgürlüğü olmasına rağmen insanlar büyük çoğunlukla (%84) evden çalışmayı tercih ediyor.
Yine aynı rapordan, uzak çalışanların en fazla karşılaştığı sorunların yüzde dağılımını aşağıda görebilirsiniz:
Virüs salgını yaşanmadan önce etrafımda bağımsız çalışma modelinin ne kadar rahat olduğunu söyleyenlere de aslında her şeyin dışardan gözüktüğü gibi “çok kolay ve rahat” olmadığını anlatıyordum 🙂 Belki şu an bu durumla birlikte kötü bir vesile olsa da insanlar evden çalıştıkları için sevindi fakat çalışmaya başladıklarında bunun o kadar da kolay olmadığını; verimliliği kaybetmeden çalışmanın, öz disiplini sağlamanın çaba gerektirdiğini görmüş oldular.
Bu sürecin şu an için ne kadar devam edeceğini bilmemekle birlikte, evlerden çalıştığımız bu dönemde verimli çalışabilmek ve üretken olup işlerimizi aksatmamak için kendi deneyimlerim ve etrafımdan duyduğum önerileri sizler için derledim.
Çalışma saatlerinizi mutlaka belirleyin!
Şirketin belirlediği çalışma saatlerinde çalışıyor olabilirsiniz veya daha esnek bir yapıda saatlere siz karar veriyor olabilirsiniz. Çalışma saatleriyle ilgili önemli nokta; rastgele, her gün farklı saatlerde plansız çalışırsanız verim yakalayabilmek çok zor.
Haftalık veya günlük plan yapıyorsanız eğer çalışmaya başlama ve bitirme saatlerini mutlaka bu planınızda belirleyin. Kendinize ödüller veya esneklikler yapabilirsiniz ama bu da planlı olmalı. Örneğin; Haftanın bir gününü normalden daha geç uyanacağınız şekilde ayarlayabilirsiniz.
Fikir olması adına, benim toplantı veya farklı durumlardan değişse de, mevcut programımda
Pazartesi – perşembe 09:00’da işe başlayıp cuma günleri 11:00’de başlıyorum.
Çalışmayı bitirme saatim: 17:00. Benim için verimli olduğu için akşam saatlerinde 9-12 arasında da 1 saat çalışıyorum.
“Uyandığım saatte çalışmaya başlarım” ilk başlarda fark etmeseniz bile sonralarda hiç sağlıklı olmayacağını ve işlerin yetişmeyeceğini zamanın birbirine karıştığını görebilirsiniz. Ya da geç uyanıp geç saate kadar çalışırım dediğinizde de özel hayatınız ve kendinize zaman kalmayacaktır. Bu da yine uzun vadede sizi mutsuz edebilir.
Sevdiğiniz rutinleriniz olsun
İş yerine gidenler için uyanıp hazırlanmak, ev – iş arası yol süresi, iş arkadaşlarıyla günaydın sohbetleri derken bir gün başlangıcı ister istemez yapılıyor. Ancak, evdeyken kalkıp en fazla başka bir odaya geçiş yaparak çalışmaya başlamanız gerekiyor. Bu da vücudu uyandırmak, çalışmaya adapte olmak için daha zor bir süreç.
Bunu daha kolay hale getirmek için işe başlamadan önce günlük kendinizi uyandırma rutinleriniz olsun. Bu rutinler; kahvaltı yapmak, kahve içmek, meditasyon yapmak, yoga yapmak, 10 sayfa kitap okumak, 10 dakika dinlendirici müzikler dinlemek, yürüyüşe çıkmak gibi birçok şey olabilir. Bunları yapabilmek ve işe daha odaklı başlayabilmek için mutlaka iş için belirlediğiniz başlangıç saatinden önce uyanın. Benim işe başlama saatim 9:00 olduğunda 08:00’de uyanıyorum genelde. 1 saat bu rutinlerim için yeterli oluyor. Neler yapıyorum?
Uyandığımda ilk yaptığım şey: Meditasyon ve bunun bana çok iyi geldiğini bu çalışma biçimine geçtiğimde keşfettim 10 dakika kadar kısa bir süre sabah meditasyonları yapıyorum.
Kullanılabilecek uygulamalar:
Ben sürekli değiştirerek deniyorum bazılarında uygulama içi satın almalar mevcut ama ücretsiz kısımları da var.
Patika ( Android & App store)
OAK Nefes alma egzersizleri de bulunuyor. ( App store)
Mindfi ( Android & App store)
Meditopia ( Android & App store) Türkçe olması avantajı var.
Meditasyon sonrası kahvaltımı yapıyorum ve sonrasında kendime bir kahve veya yeşil çay alarak 10 sayfa bazen daha az kitap okuyorum. Bazen kitap yerine, “morning pages” denilen, benim “ Sanatçının yolu” kitabından öğrendiğim psikologların da önerdiği zihni boşaltma ve daha yaratıcı bir güne başlama rutinini yapıyorum. Her gün yapabildiğimi söyleyemem ama güzel bir rutin. Bunun için sizlere bir şablon da hazırladım.
Akşam işi bitirme rutinim ise, sevdiğim müzik listelerinden açarak bugün tamamladığım işler, varsa kalan işler için iş takip araçlarım ve notlarımı güncelliyorum. Sonrasında, takip ettiğim youtube kanallarına yeni video yüklenmişse onu ya da dinlediğim podcastlerden bir bölüm açıyorum ve bittiğinde masadan kalkıyorum 🙂
Rutinlerinizi takip etmek için kullanabileceğiniz bir uygulama önerisi:
Daha eğlenceli bir uygulama kullanmak isterseniz alışkanlıklarınızı oyunlaştırabildiğiniz, karaktere sahip olduğunuz ve tamamladığınız alışkanlıklarla karakterinizi yükseltebildiğiniz bir uygulama : Habitica
Bu arada bu konu sadece evden çalışmakla ilgili de değil, başarılı insanları gözlemlediğimde hep belli rutinleri olduğunu görüyorum. Rutinleriniz olsun!
Plan, plan, plan
Planlı olmak zorundayız zaman bir mayın tarlası ve koca bir gün bazen nasıl geçiyor anlayamıyoruz. Plan yapmadığınızda günün çok hızlı geçtiğini ve işlerinizin bitmediğini görmeniz çok muhtemel. Bununla birlikte tamamlanmayan işler, kendinize ayıramadığınız zamanlar domino taşları gibi mutsuzluklar silsilesine yol açacaktır. İşleri planlamak veya ekibinizle iş takibi yapabilmek için kullanabileceğiniz proje yönetim araçları önereceğim:
Asana: Kullanıcı dostu olması bence en önemli özelliklerinden. Ücretsiz şekilde birçok özelliğini kullanabiliyorsunuz. Mobil app şeklinde de kullanabilme imkanınız var. Çok fazla özelliği bulunuyor. Kişisel olarak kullanacaksanız veya çok özelliğe ihtiyacınız yoksa Asana sizin için uygun olmayıp, karışık gelebilir.
Trello: Kısıtlı özellikler, basit arayüz ile trello’da büyük kısmını ücretsiz kullanabileceğiniz ücretli versiyonu da olan bir proje yönetim aracı. Kart sistemi kullanıyor bu kartlar içinde belli bir boyuta kadar dosya paylaşımı ve drive bağlantısı kurabiliyorsunuz. Slack, mail, Jira gibi uygulamalarla entegre olabiliyor.
Panolar için otomatik tetiklenen kurallar oluşturabiliyorsunuz bu özelliği favorilerimden. Mobil uygulamaları ios ve android için de var. Bir dönem projelerin indekse girmesiyle özel iş maddelerinin tüm insanlara açık olması baya bir olay olmuştu fakat hala severek kullandıklarımdan.
Jira çok daha teknik işler için yazılımcılarla birlikte kullandığımız bir yönetim aracı olmakla birlikte ilk tercihlerimden değil.
Basecamp bir türlü alışamadığım ve bu araçların içinde en az sevdiğim diyebilirim 🙂
Bu iş takip araçlarında uygun olan tüm projelerinizde Kanban tekniğini kullanmanızı öneririm. Basitçe aşağıda gösterimini görebilirsiniz.
İş akışınız bu kadar karmaşık değilse, test – in progress kısımlarına ihtiyacınız yoksa daha basit formata çevirerek, <yapacaklarım, yapıyor olduklarım, yaptıklarım> şeklinde de kullanabilirsiniz. İkinci bir önerim de işlerle ilgili öncelik sırasına karar veremiyorsanız, yöneticilerinizle olan iletişiminizin daha az olduğu bu günlerde bu kararı verebilmek için Eisenhower karar verme matrisi kullanabilirsiniz.
Ek olarak: Benim özel yapacaklarımı takip etmek için kullandığım uygulamalardan biri iş hayatı için de kullanılıyor ve gerçekten kullanımını çok seviyorum: Todoist
Görevleri mail olarak kendinize atabilirsiniz, işlere önem dereceleri verebilirsiniz.
Aklındaki fazlalıkları boşalt! Çok doğru
Verimli saatlerinizi keşfedin
Herkesin gün içinde verimli olduğu saatler farklı. Verimli olduğunuz saatleri keşfetmeniz günlük planlarınızı yaparken de verimli saatlerinize daha zorlu, odaklanma gerektirecek işleri koymanıza yarayacaktır. “Dikkati dağılmış bir dünyada başarı kuralları” kitabının yazarı Cal Newport derin işleriniz için günde 4 saat ayırabileceğinizi söylüyor. Dört saatin ötesinde, odaklanmanın düşeceğini ve derin işleri sağlıklı şekilde yapamayacağınızı da ileri sürüyor. Verimli zamanlarınızı nasıl keşfedersiniz?
Çalışma saatleriniz için bir zaman yönetim aracı kullanmalısınız.
Önerilerim:
Ücretsiz kullanım özellikleri de olan araçlar. Bir işe ne kadar zaman harcandığının takibiyle birlikte en çok kullanılan web siteleri, uygulamaları da takip edebilirsiniz.
Çalışma alanınızı belirleyin
Çalışmanızı zihninizin boş zamanlarınızla eşleştirdiği alanlarda yapmayın. Yatağınız, uzandığınız kanepe, televizyon karşısı gibi yerler verimli çalışmak için hiç uygun alanlar değil. Ne kadar önemsiz gibi gözükse de gerçekten bu konunun çalışma efektifliğini nasıl etkilediğini deneyerek görebilirsiniz. “Evde de masa başı sandalyede mi çalışacağız” diyenler olacaktır ama beyni odaklanmak için kandırmak gerekir bazen yoksa bir türlü işe odak olamayabilirsiniz.
Evde çalışma odanız olmak zorunda değil fakat sakin ve dikkat dağıtıcı unsurların olmadığı bir masa seçimi bile çok iyi olacaktır.
Coronavirüs sorunumuz çıkmadan önce her gün evde çalışmıyordum. Haftayı temalara bölüyordum. Örneğin bir hafta için;
Ev günleri, Starbucks veya Nero gibi kalabalık çalışma ve kahve alanları, sakin, sessiz ve çok sevdiğim tatlı – kahve mekanları, kitap cafe / çalışma alanları ( Salt Galata, Minoa cafe gibi mekanlar)
Ben bu çalışma şekline kışın geçtiğim için açık alanları kullanma imkanım henüz olmadı havalar ısındığında açık parklar, bahçe alanlarını da bu temalarıma eklemek istiyorum.
Ev kıyafeti, yatak kıyafetleriyle çalışmayın
Yine zihnimizi doğru yöne kanalize etmemizi sağlayacak bir öneri daha vereceğim. Ofis çalışma hayatından zorunlu geçiş yapanlar için şu an pijamalarla çalışmak bir nimet olabilir belki yıllardır hayali kuruluyordu 🙂
Birkaç gün bunun tadını çıkarttıktan sonra bence bu şekilde çalışmaya son verilmeli. Üzerinizde yataktan uyandığınız kıyafetleriniz varken, zihniniz çalışma halinden çok daha hızlı uzaklaşabilir. Kendinizi hiç fark etmeden yatakta uzanırken bulunabilirsiniz. Bunu önlemenin bir yolu işe gider gibi kıyafetinizi değiştirerek evin getirebileceği rehavetten uzaklaşmak olacaktır.
Odaklanmanı engelleyecek faktörler
Diğer maddelerde de biraz odağı bozabilecek konulardan bahsettik. Günümüzde insanların en çok dikkatini bozan şeylerin başında sosyal medya ve bildirimleri geliyor. Önceden ilk odak bozan televizyondu onun yerini sosyal medya almış durumda. Amerikan Psikoloji Derneği’ne göre dikkat dağıtıcı unsurlar arasında geçiş yapmak verimliliği %40 düşürebilir.
Hele ki şu dönemde haberleri okumak, virüsle ilgili neler olup bittiğini öğrenmek için sosyal medyayı sürekli yenilemek ve kontrol etmek çok mümkün. Bundan kurtarabilmek için bildirimlerinizi kapatıp telefonu sürekli gözünüzün önünde tutmamanızı öneririm. Telefona çalışma saatlerinizde hiç bakmayın demek gerçekçi olmayacaktır fakat bakmak için zamanlar belirleyin bu molalarınız veya farklı zaman dilimleri olabilir. Sosyal medya ve Whatsapp’ta takılıp kalmamak için kendinize alarmlar kurabilirsiniz.
Bir öneri: Whatsapp Web kullanmayın ben hiç kullanmadım fakat ekip yönetirken zaman yönetim araçlarını incelediğimde çok büyük bir vaktin Whatsapp’ta geçtiğini görüyordum.
Bunun için eğlenceli ve güzel bir uygulama da var Forestapp ne yapıyor?
Odaklanmanız gereken bir şey olduğunda uygulamada ağaç dikiyorsunuz ve siz işinize odaklanırken ağaç büyüyor eğer bu sürede telefona dokunursanız ağacın büyümesi yarıda kesiliyor ve dünyaya bir ağaç hediye edememiş oluyorsunuz. Sosyal sorumluluk bilinciyle daha fazla motivasyon sağlamış oluyorsunuz.
Sosyal medya dışında, aklımızın bölünmesi ve multitasking yol açan konulardan biri de; mail bildirimleri. Bir işe odaklandığınızda, mail bildirimlerini kapatın veya erteleyin.
Mail kontrolleri için belli saatleriniz olsun bu sürede mailleri kontrol edin maillerden çıkan işler varsa proje yönetim araçlarınıza açın veya not alın. Hemen cevaplayabileceklerinize cevap vererek aklınızdan çıkartın. Bunu yaptığınızda üretkenliğinizin arttığını ve stress seviyenizin düştüğünü göreceksiniz.
Mail durdurma için: Boomerang
Bu maillerinizi duraklatıyor ve istediğiniz zamanda duraklatılanların gelmesini sağlıyor.
Unroll.me : Gelen kutunuzu temizleme mottosuyla hizmet sunan bir platform. Tüm aboneliklerinizi tek ekranda görüp yönetebilmenizi sağlıyor. Maillerinizi daha organize hale getirmeyi kolaylaştırıyor.
Bildirimlerinizi kısıtlamak ve istediğiniz kişi ve uygulamalardan gelecek bildirimleri yönetebilmek için kullanabileceğiniz bir uygulama önerisi (sadece andorid): Getdaywise
ios 12’de bu özellik zaten mevcut belirli uygulamaları kısıtlayabilirsiniz. Buradan okuyun
Mail yönetimi konusunda ücretsiz ve sevdiğiniz araçlar varsa lütfen paylaşın!
Mola vermeyi unutmayın
Bazen 3 saat bu işe mola vermeden kapanarak bitireyim yanılgılarına düşülebiliyor. Yanılgı diyorum çünkü belki 3 saatlik işi 5 saatte yapmanıza yol açacak hiç mola vermeden yapmaya çalışmanız. İnsanın doğası gereği bu kadar süre bir işe sağlıklı odaklanabilmesi çok mümkün değil.
Burada Pomodoro tekniğini denemenizi öneririm. 1980’lerde yaratılan ve verimliliği arttırdığı düşünülen bir yöntem. Bu teknikte, 25 dakikalık seanslar yapıyor ve 5 dakikalık molalar veriyorsunuz. 25 dakikalık 4 seans sonrası 15 – 20 dakikalık bir mola verebiliyorsunuz.
Bu yöntemi kullanmanızı kolaylaştıran uygulamalarda var:
Microsoft’un Focus uygulaması
Sadece ios bulunan Focus
Size molalarınızı hatırlatmak için: Time out – Break reminders
Crillo: İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezi’nde geliştirilen, bu yerli uygulamayı da önermek isterim. Zaman yönetim uygulaması ve bahsettiğim Pomodoro tekniğinden esinlenerek geliştirilmiş. Crillo hem ios hem de androidden ulaşabileceğiniz bir uygulama.
Molalarınızda masada kalıp sadece sosyal medyada kaybolarak geçirmeyin. Oturduğunuz yerden ve alandan ayrılın şu an için başka bir odaya geçmek, balkona çıkıp hava almak, atıştırmalık ve içecek almak olabilir.
Çalışırken göz sağlığınız için 20-20-20 kuralını izleyerek göz yorgunluğunu azaltın. Her yirmi dakikada bir, ekranınıza bakmayı bırakın. 20 metre uzaklıktaki bir şeye bakıp 20 saniye boyunca tutun.
Online video görüşmeleriniz için uygulamalar
Bir ekiple çalışıyorsanız iletişimi koparmamak için veya müşterilerinizle yapacağınız görüşmeleri organize etmek için video konferans uygulamaları önereceğim:
Skype: İlk olarak herkesin bildiğinden başladım.
Sevdiğim özelliklerinden biri arka planınız görüşme için uygun değilse veya özel alanınızı paylaşmak istemiyorsanız arka planı bulanıklaştırabilirsiniz.
Burada nasıl yapıldığı anlatılıyor
Whereby: Çok basit şekilde görüşme odası açabileceğiniz bir uygulama.
Google Hangouts : Ekran paylaşımı çok kolay ve seçenekli olduğu için seviyorum. Tüm bilgisayar ekranınızı paylaşmayıp sadece seçtiğiniz ekranın görünmesini sağlayabilme özelliği var.
Zoom: Yine sevdiğim video konferans araçlarından biri. Ücretsiz versiyonu mevcut fakat grup toplantılarında 40 dakika sınırı olduğunu bilmenizde fayda var.
Ekiple iletişimde kalmakta fayda var
İletişimi mailden sürdürmek herkesin farklı alanlarda çalışıldığı düşünüldüğünde hızlı ve efektif bir yöntem değil. Whatsapp’tan iletişim kurmak ilgiyi çok hızlı dağıtabilir. Diğer gruplardan gelenler, bu dönemde corona virüs hakkında yayılanlar derken bir bakmışsınız çalışmıyorsunuz. Bu nedenle sadece iş iletişimi için kullandığınız ayrı bir kanalınız olsun.
Slack
Hangouts
Twist ( Todoist kurucularının geliştirdiği bir uygulama)
Birden fazla saat diliminde çalışan bir ekibiniz varsa twist çok daha faydalı.
Mail benzeri bir arayüzü var.
Sesli ve görüntülü görüşme özelliği yok
Farklı saat diliminde yaşayan bir ekiple çalışıyorsanız:
Ekibin nerede ve hangi saat diliminde olduğunu tek ekrandan görebilmek için: Timezone.io
Saat dilimi dönüştürücü ve çevrimiçi toplantı zamanlayıcı özelliği olan worldtimebuddy
önerebilirim.
Dosya aktarımı için çözümler
Evden çalışırken şirketiniz eğer drive veya bir online platform üzerinden veri depolama yapmıyorsa, büyük dosyalar paylaşma ihtiyacınız doğabilir.
Bu ihtiyacı çözümleyen:
Wetransfer – Ücretsiz ve ücretli seçenekleri var. Ücretsizde 2 GB kadar gönderim yapabiliyorsunuz.
Smash – Ücretsiz planda boyut sınırı olmadan dosya paylaşımı yapabiliyorsunuz. 14 gün deneyebilirsiniz. Dosyaları parola ile koruyabilirsiniz.
Terashare – Dosyayı doğrudan bilgisayardan alıcınıza aktarmak için bittorent teknolojisini kullanması yönüyle diğer paylaşım araçlarından biraz farklı. Dosya boyut sınırı da yok.
Hightail: Ücretsiz planda 100 MB kadar paylaşıma izin veriliyor. Dosyalara yorum ekleme özelliğine sahip.
Not almalısınız!
Evde tek başınasınız ve ofiste olduğu gibi işleri hatırlatan faktörler ve kişiler bulunmuyor. Bu nedenle, bazı konuları unutma ihtimaliniz daha yüksek. Kafanızda bu kadar bilgiyi tutmak zaten sağlığınız açısından da iyi değil not tutma alışkanlığı edinmelisiniz.
Google keep : Renkli ve eğlenceli not sistemi
Bear : Bir mobil uygulama telefonunuzda not almak için kullanabilirsiniz. ( Sadece ios)
Evernote: Ücretsiz hizmetleri çok kısıtlayıcı ve premium paketi de biraz pahalı fakat en başarılı not alma uygulamalarından biri.
Google Docs: Burada herhangi bir uygulama kullanmadan online olarak Google dökümanlardan not alıp kolayca paylaşabilir, online güncellemeler yapabilirsiniz.
Gürültüden uzaklaşın, müzikle çalışın
Bazı insanlar çalışırken; tekrarlayan ve rahatlatıcı sesleri dinlemeyi severler. Ben de sözlü müzik dinlememeyi tercih ederim genelde.
Bu arada dinlediğim müziklerim de yaptığım işe göre değişkenlik gösteriyor. Yazmam gerekiyorsa, klasik müzik listeleri dinliyorum. Teknik bir analiz yapmam gerekiyorsa rahatlatıcı müzik – ses uygulamalarını kullanıyorum.
“White noise” denilen beyaz gürültü sesleri de yine bazı işleri yaparken odaklanmayı artıyor.
Siz de yaptığınız işe göre neyi dinlemenin daha iyi geldiğini muhtemelen zamanla çözeceksiniz. Bunun için size önereceğim harika uygulamalar var:
Mynoise : Yaptığınız aktivite doğrultusunda ses önerileri var. Fokuslanmak istiyorsanız, uyumak istediğinizde, sakinleşmek istediğinizde dinleyebileceğiniz daha birçok ses var.
Tide : Bir uygulama olsun istiyorsanız hem meditasyon hem de rahatlatıcı ses özellikleri sunan güzel bir uygulama.
Asoftmurmur: Uygulama olarak yükleyebilir veya webde kullanabilirsiniz.
coffitivity: Bu ilginç bir hizmet sunuyor. Bir kafe ortamında olduğunuzda duyacağınız sesleri dinleyebiliyorsunuz. Evde kaldığımız bu günlerde zihnimizi kandırmak için kullanabiliriz 🙂
Kendinizi geliştirmeyi unutmayın
Bir ekiple aynı ortamda çalışmanın avantajlarından biri de, çalıştığınız sektörle ilgili birbirini güncellemek, sohbet etmek ve tartışmak kısmı. Evde çalışırken bu imkan olmadığı için kendinizi geliştirme yollarını siz yaratın.
Bunun için işinizi kolaylaştıracak uygulamalardan bahsedeceğim:
Feedly: En sevdiklerimden yıllardır kullanıyorum. Takip ettiğiniz içerik platformlarını bir arada etiketleyerek bir ekran üzerinden görebileceğiniz uygulama. Web veya app olarak kullanabilirsiniz.
Pocket: Feedly benzeri yine web ve app kullanabiliyorsunuz. Makaleler, videolar ve daha pek çok şey için pocket’ta keydedip offline iken dahi kaydettiklerinize istediğiniz cihazdan ulaşabildiğiniz bir hizmet sunuyor.
List.ly : Web ve ios’da kullanabileceğiniz bir uygulama. Yukarıdakilerin biraz daha pinterest hali gibi takip listeleri oluşturanların hangi içerik platformlarını takip edebildiğini görüyor siz de listeler oluşturabiliyorsunuz.
Bonus Kaynaklar :
* Linkedin’de remote çalışma konusuyla ilgili öneriler içeren bir eğitim serisi var. Buradan ulaşabilirsiniz
*Podcast dinliyorsanız eğer remote çalışmayla ilgili kanalların olduğu bir listeye buradan ulaşabilirsiniz.
*Diğer bir podcast önerisi de Türkiye’den İşin pöf noktası Cemre Yıldız’ın kanalı burada da uzaktan çalışmayla ilgili öneriler içeren bölümlerden faydalanabilirsiniz.
Bahsettiğim tüm uygulama ve web siteleri aşağıdaki görselde yer almaktadır.
Tüm bu anlattıklarımın hepsini ben de uygulayamıyorum. Dönem dönem denemeler yaparak bana neyin iyi geldiğini keşfedip onları devam ettirmeye çalışıyorum. Herkes için verimlilik, üretkenlik yolları farklıdır ve siz kendinize buradan en uygun olabilecekleri seçip deneyebilirsiniz. Sorularınız olursa mutlaka bana ulaşın 🙂
1 yorum var
çok teşekkürler