İçerik Yazarı Olmak İsteyenlere 2 Tuhaf Egzersiz
İçerik yazarlığı okuma yazma bilen herkesin yapabileceği bir iş gibi durabilir ama meslekle tanışınca öyle olmadığı fark edilir. İşte içerik yazarlığına başlamadan önce işinize yarayabilecek 2 tuhaf egzersiz.
“İçerik yazarlığı” tuhaf bir meslek adı aslında. Zaten yazılan her şey bir noktada içeriktir. Ama uluslararası camia buna böyle demiş biz de kabul ediyoruz. İsmi kadar da tuhaf bir meslek kendisi zaten. Bir o kadar da eğlenceli. Zira buralara gelebilmek için zor olduğu kadar “komik” de olan birtakım egzersizler yapmak gerekiyor. (Tamam kabul, bu egzersizlere hiç ihtiyaç duymamış, DNA’larında kanda içerik yazarlığı kodlanmış profesyonel yazarlarımız da var. Onların önünde saygıyla eğiliyoruz.)
1. Alakasız kelimelerle metin oluşturma
Bu egzersiz başta saç baş yoldurabilir ama sonucu gördüğünüzde hem gülecek hem rahatlayacaksınız eminim ki. Önce kendinize 5 adet birbirinden alakasız kelime seçin. Örnek için “gergedan”, “barut”, “lila”, “cebbar”, “allamak” kelimelerini vereyim ben size. Şimdi bu kelimelerle ortalama 300 kelimelik bir metin yazın. Bu metni öykü, akademik makale, şiir vb. formatlarda üretebilirsiniz. Sizin için en kolayı hangisiyse… Tek kıstasımız var. Metin anlamlı bir metin olacak!
Bu alıştırmaları artırdığınızda içerik yazarlığı açısından elinizi epeyce kolaylaştırmış olursunuz. Neden mi? Çünkü insanlar arama motorlarında gerçekten çok tuhaf şeyler aratabiliyorlar! Mesela, şu sıralar trend aramalarda yılbaşı var elbette. Bir süre daha böyle kalacak gibi görünüyor. Site sahipleri için yılbaşı içeriği üretmek çok mantıklı yani. Varsayalım çalıştığınız site ayak sağlığı üzerine çalışan bir kliniğin sitesi. Ve anahtar kelimeniz de “ayak mantarı”. Buyurun, ayak mantarı hakkında bir yılbaşı yazısı ellerinizden öper.
Okuma Önerisi : İçerik Yazarları için Anahtar Kelime Araştırması
2. Metni tekrar tekrar yazma
Tamam konunun başlığı bile bir an bunalttı sizleri, farkındayım. Ama bence bir kez olsun bu egzersizi de denemenizi öneririm. Elbette bir metnin tıpkısının aynısını tekrar tekrar yazmak size herhangi bir beceri kazandırmaz. (Belki 10 parmak klavye kullanabilirsiniz zamanla…) Hayır, burada bahsettiğim şey bir metnin iskeletini hiç değiştirmeden, farklı kelimeler ve üslupla o metni tekrar üretmek. Örneğin elinize 1 paragraf akademik metin alın. Bu aşırı ciddiyetle üretilmiş metni biraz eğlenceli bir hale sokmayı deneyin. Bunu yaparken bir yandan da “konjonktür”, “segmentasyon”, “konvansiyonel” gibi kelimelerin yerlerine aynı anlamı karşılayan farklı kelimeler yerleştirin. Sonuçta metin, yalnızca o akademik alanla ilgilenen kişilerin okuyacağı halden çıkıp, sen ben gibi herkesin ilgiyle okuyacağı bir metin haline gelsin. Başarana kadar devam! Başardınız mı? O zaman aynı metni bir de romantik bir dille, sevgilinize yazdığınız aşk mektubunda geçen bir pasajmış gibi yazmayı deneyin. Kolay gelsin!
Peki neden böyle bir egzersiz yapıyoruz? Çünkü ne yazık ki dönem trendleri ve çok aranan kelimeler bir kısır döngü içinde ve arama motorları kopya içeriği katiyen kabul etmiyor. Kaldı ki onlar kabul etse dahi telif hakkı sorunsalı var. Kısacası özgün içerik, içerik yazarlığının en mühim ihtiyaçlarından biri. Ama bazen gerçekten öyle bir durumda kalıyorsunuz ki, yazmanız gereken konu hakkında yazılmış onlarca makale var ve aşağı yukarı hepsi aynı şeyden bahsediyor. İşte bu noktada diğerlerinin arasından sıyrılarak kendinizi ortaya çıkarmalısınız. Bunun için metinler baştan ayağa yenilemeniz gerekebilir. Bunu yapmaya alıştığınızda ise, Suç ve Ceza’yı “komik” bir üslupla baştan yazıp dünyanın en iyi kara mizah yazarları arasında kendinize bir yer edinebilirsiniz.
Okuma Önerisi : İçerik Yazarının Pratik Yazım Kılavuzu
1 yorum var
Çok iyi bir yazıydı.