İçerik Yazarının Bir Günü
Bir içerik yazarının bir günü nasıl geçer? Cevabın hangi içerik yazarından ve haftanın hangi gününden bahsettiğimize bağlı olduğunu söylemek kolaya kaçmak olacağından, bir içerik yazarı olarak, içerik yazarı denen canlıların doğal ortamlarındaki davranışlarını ve beslenme alışkanlıklarını biraz büyüteç altına almak istiyorum.
Meslek olarak seçtiği uğraşın doğası, içerik yazarının günlerini nasıl geçirdiği ve genelde neler yapıp ettiği konusunda bize çok şey anlatır. Çünkü yazmak – diğer bütün yaratıcı işler gibi- “işiniz bittiğinde” kurtulabileceğiniz bir aktivite değildir. Bir bankacı, akşam işlerini bitirip şubeden çıktıktan sonra, eğer mecbur değilse günün geri kalanını tahvil ve bono piyasası üzerine düşünerek geçirmez (En azından kendi sağlığı için öyle olduğunu ummakta fayda var). Ama her ne kadar gündüz sıradan ve sıkıcı işlerde ter döküp geceleri izbe odalarında daktilonun başına geçen büyük yazarlarla ilgili hikayeler bizi heyecanlandırsa da aslında yazarlık, tam zamanlı, sonu gelmeyen ve tatili olmayan bir iştir.
İçerik yazarı, pek çok insanın ilkokulda edindiği ve pek az insanın ilkokuldan sonra geliştirdiği okuma-yazma becerisini her gün yeni kelimeler, yeni fikirler, yeni konular ve yeni gelişmeler, bedenini de çoğunlukla isimleri tatlarından daha güzel olan çeşitli kahveler ile besler. Evet, Balzac gibi diyebiliriz.
Bir gün sabah yatar, bir gün akşam kalkar. Bir gün evdedir, bir gün bir parkta. Bir gün ödev yapması gerekiyordur, bir gün proje yetiştirmesi. Bir gün öğrencilerinin başında, bir gün de müşterilerinin yanında olabilir ama ne olursa olsun, çeşitli yollarla edindiği birikimi sayfalara doğru şekilde dökebilmek için sürekli düşünür, sürekli okur, ve sürekli yazar. Gözünü açtığı anda gün başlamıştır, ve etrafta her zaman yazmaya değer bir şeyler vardır.
İçerik yazarı, herhangi bir gün yatağından kalkar, uyanır, yer, uyur, eğlenir, içer, yazar, rüya görür, sorgular, okur, izler, gezer ve dinler. Bunların hangi sıraya göre olduğu önemli değildir. Önemli olan, bir yandan kendini, diğer yandan da kendisini okuyanları doyurduğu döngüyü devam ettirecek besini sağlayabilmesidir. Dolayısıyla, “İçerik yazarının bir günü nasıl geçer?” sorusu da yine kısa bir şekilde -ama bu sefer kolaya kaçmadan- şöyle cevaplanabilir:
Herhangi bir insanın herhangi bir günü nasıl geçiyorsa öyle. Okumaktan, sorgulamaktan ve yazmaktan vakti kalırsa…