User Generated Content(UGC) Nedir?
Özellikle pandemi dönemiyle birlikte dijital dünyada adını daha sık duymaya başladığımız “User Generated Content” kavramı, aslına bakarsanız 2000’li yılların başından bu yana hayatımızın bir parçası. Ancak son yıllarda markaların reklam ve pazarlama stratejilerinde gittiği değişimler, kullanıcılar tarafından üretilen ve kısaca “UGC” olarak adlandırılan bu içeriklerin daha fazla öne çıkmasını sağladı. Gelin, UGC kavramını ve markalar için önemini birlikte mercek altına alalım.
User Generated Content Nedir?
User Generated Content (UGC), dijital dünyada kullanıcıların markalara atıfta bulunarak veya direkt olarak referans alarak ürettikleri tüm içerik türlerini kapsar. Örneğin kullanıcının bir giyim markasının ürününü giyerken çektiği bir fotoğrafı markanın resmi hesaplarını etiketleyerek paylaşması, UGC kullanımına örnek olarak gösterilebilir.
İlk olarak ortaya çıktığı 2005-2006 yıllarında İngiliz televizyon kanalı BBC ve Time dergisi, konseptin en ünlü kullanımlarını gerçekleştirdiler. 2005 yılında kullanıcılar tarafından haber niteliği taşıyan içeriklerin üretilebileceği bir platformu hayata geçiren BBC, bu kavramın ilk adımlarından birini attı. Bir yıl sonra belki de günümüze kadar konuyla ilgili en görkemli hareket, 2006 yılında Time dergisinden geldi. Time, geleneksel olarak her yıl belirlediği yılın kişisini kapağında basit bir “You” ile belirledi. Bir anda dünyadaki herkes, Time tarafından yılın kişisi seçildi. Derginin satış rakamlarını büyük ölçüde artıran bu strateji, kullanıcıların oluşturduğu içeriklerin önemini gözler önüne serdi.
Kullanıcı Tarafından Oluşturulan İçerikler Neden Önemlidir?
Geleneksel reklam ve pazarlama yöntemlerinin yetkinliği günümüzde daha sık tartışılıyor. Tüketicilerin uzun ve satış amacının ön planda olduğu reklamları sevmediği ise yadsınamaz bir gerçek. Durum böyleyken kullanıcıların oluşturdukları içerikler, marka bilinirliği için çok daha fazla dikkat çekiyor. Kullanıcı tarafından oluşturulan içeriklerin ilgi görmesinin ve markalar tarafından önem verilmesinin en büyük sebeplerinden biri de tüketiciler ile samimi bir bağ kurmayı başarması. Ancak kullanıcıların oluşturduğu içeriklerin dikkat çekmesinin altında yatan nedenler tüm bunlardan çok daha fazlası.
UGC İçerikleri Daha Fazla Akılda Kalır
Yıllar boyunca yediden yetmişe pek çoğumuzun aklına kazınmış reklam klipleri vardır. Bu reklamları iyi bir şekilde hatırlasak da UGC kampanyalarının akılda kalıcılığı çok daha fazla. Bunun sebebi bizim de tüketici olarak yer alabildiğimiz bu meydan okuma ve etkinlikleri muhtemelen hayatımız boyunca hatırlayacak olmamız.
Social Proof ve UGC İlişkisi
İnsanların başka insanların eylem ve davranışlarını örnek alarak uygulaması olarak tanımlanabilecek “Social Proof” veya dilimizdeki adıyla sosyal kanıt, UGC ile doğrudan ilişkili bir terimdir. Kullanıcılar tarafından oluşturulan içeriklerde pahalı reklam projeleri yerine tıpkı kendimiz gibi kullanıcıları görmemiz, bu sosyal teoriye uygun şekilde hareket ederek bizim de bu trende katılım sağlamamızı kolaylaştırır.
Daha Düşük Reklam Bütçeleri ve Yüksek Etkileşim
Kullanıcı tarafından oluşturulan içeriklerin belki de en avantajlı yönü, markaların reklam çalışmaları için daha az bütçe kullanabilmesidir. Büyük prodüksiyonlu reklam klipleri yerine sosyal medya üzerinden planlanabilecek bir UGC çalışması oldukça hesaplı bir pazarlama stratejisi olarak öne çıkar. Ayrıca markalar, zaman ve enerjiden de tasarruf edebilir.
Markalar UGC İçeriklerini Nasıl Kullanabilir?
Her geçen gün daha fazla sayıda marka, kullanıcıların oluşturduğu içeriklere yöneliyor. Bu içerikler pek çok farklı türde üretilebileceğinden, markaların da başarılı bir UGC kampanyası oluşturmak için önlerinde pek çok seçenek var. Dünya genelinde en çok tercih edilen UGC kampanyalarını ise Challenge adı verilen meydan okumalar ve sosyal medya platformlarında oluşturulan trendler kapsıyor.
Challenge Etkinlikleri Oluşturun
2014 yılında dünyayı kasıp kavuran Ice Bucket Challenge’ı pek çoğumuz hatırlarız. ALS hastalığına karşı farkındalık yaratmak için ortaya çıkarılan bu meydan okuma, ALS derneğinin tanınırlığını muazzam derecede artırmış ve kısa sürede yüksek miktarda bağış toplanmasını sağlamıştı. En büyük UGC örneklerinden biri olma özelliği de taşıyan bu trend, meydan okumaların kısa sürede çok sayıda kullanıcıya ulaşabileceğini kanıtlıyor. Aynı şekilde Starbucks’ın yaptığı beyaz bardak meydan okuması da kısa sürede binlerce kullanıcının katılımını sağlamıştı. Markanız için başarılı bir UGC kampanyası planlıyorsanız bunu eğlenceli ve ilgi çekici bir meydan okuma ile destekleyebilirsiniz.
Akılda Kalıcı Hashtag’ler Sunun
Kullanıcılar için ilgi çekici ve eğlenceli bir meydan okuma veya etkinlik oluşturmak tek başına yeterli değildir. Dijital çağın hızla değişen trendleri arasında ayakta kalabilmek için internette ve sosyal medya platformlarında etkileşimi korumak son derece önemlidir. Bunun için sosyal medya platformlarında hashtag olarak adlandırılan konu etiketlerinden faydalanabilirsiniz. Örneğin bir soğuk içecek markanız olduğunu varsayalım. Kullanıcılara içeceklerinizle birlikte mutlu bir yaz anısı anlatmalarını istediğiniz bir UGC çalışması için çağrıda bulunurken, #Ferahbiryaz konu etiketini kullanabilir ve kullanıcıların anılarını bu konu etiketi üzerinden paylaşmalarını teşvik edebilirsiniz.
Hedef Kitlenizi Harekete Geçirin
Kullanıcıların oluşturduğu içerikler etkileşim ve marka bilinirliği açısından oldukça etkili. Ancak meydan okuma ve etkinliklerin daha fazla dikkat çekmesi için ödüllendirme yöntemini tercih edebilirsiniz. En beğenilen içerikler için ürünlerinizi hediye etmek buna basit bir örnektir. Daha yaratıcı örnekler arıyorsanız kullanıcılarınızın oluşturdukları içeriklere markanızda yer vermeyi de düşünebilirsiniz. Örneğin Starbucks, kullanıcıların beyaz bardaklar üzerine çizim yaptığı etkinliğinde seçilen bardağı kısa süreliğine Starbucks şubelerinde kullanmıştı. Buna benzer şekilde kullanıcılarınızı harekete geçirecek ödüllendirme tekniklerini benimseyebilirsiniz.
User Generated Content Örnekleri
Kullanıcı tarafından oluşturulan içerikler, tüm dünyada ilgi görmeye devam ediyor. Bu içeriklerin ve kampanyaların akılda kalıcı olması, markalara bilinirlik kazandırırken, tüketicilerin de marka sadakatini yükseltmeyi başarıyor. Gelin, ülkemizde ve dünyada en çok dikkat çeken UGC örneklerini beraber inceleyelim.
Bu Coca-Cola Senin İçin
Türkiye’deki müşterilerini gülümseten ve heyecanlandıran bu çalışmada Coca-Cola, ürünlerinde farklı Türk isimlerine yer verdi. Yaptığı bu çalışmayı “Bu Coca-Cola senin için.” etiketiyle sosyal medya platformlarında paylaşan marka, kısa sürede büyük bir ilgi görmeyi başardı. Kendi isimlerinin yazılı olduğu ürünlerle fotoğraf çekerek kendi sosyal medya hesaplarında paylaşan kullanıcılar, markanın bilinirliğini destekledi.
Starbucks: White Cup Contest
2014 Nisan ayında başlayan “White Cup” yarışmasında Starbucks, kahveseverlerden ikonik logosunun yer aldığı beyaz bardakları özgür bir şekilde tasarlamalarını istedi. Ödül olarak da kazanan bardak tasarımlarının Starbucks şubelerinde kullanılacağını ve kazananın 350 dolarlık bir hediye kuponuna ek olarak markada 150 bin dolarlık bir pozisyonda çalışma fırsatı yakalayacağını belirtti. Kısa sürede 4000’den fazla tasarımın gönderildiği marka, oldukça yüksek etkileşim rakamları aldı.
Apple: Shot on iPhone
Basit bir pazarlama kampanyasından devasa bir fenomene dönüşen “iPhone ile çekildi” konu etiketi, UGC kampanyaları arasında belki de en akılda kalanı. Apple’ın yüksek kamera kalitesini öne çıkarmak için planladığı bu konu etiketi, günümüzde markanın kalitesini direkt olarak aktaran bir motto haline gelmeye başardı. Şirket kullanıcılardan, çektikleri fotoğrafları bu konu etiketiyle birlikte paylaşmasını istedi. Her yıl çıkardığı akıllı telefon modelleri ile kamera teknolojilerini de bir üst seviyeye taşıyan Apple’ın bu çalışması büyük ilgi gördü ve dünya çapında milyonlarca kullanıcı bu konu etiketini kullanarak harika fotoğraflar paylaştı. En beğenilen fotoğraflara kendi resmi hesabında da yer veren Apple, reklam sektörüne iz bırakan bir çalışma yapmayı başardı.
