Doğru İçerik Konusu Nasıl Seçilir?
Konuk yazarımız Öznur Doğan ikinci yazısıyla karşınızda. Keyifli Okumalar 🙂
İçerik yaratıcılarının en büyük problemlerinden bir tanesini anlatacağım bugün size; doğru içerik konusunu seçmek… Hayatımın büyük bir kısmını içerik üreticisi olarak geçirdiğim için -ki geçmişte yazdığım şiir ve hikayelerin de çalışma hayatıma etkisi olduğu konusunda çok netim- artık sanıyorum doğru içerik konusu seçme noktasında bir reflekse ve bilgiye sahibim.
İçerik üretme sürecini bir laboratuvar çalışması olarak görebiliriz. Üzerinize önlüğünüzü giyersiniz, malzemelerinizi hazırlarsınız ve deneye koyulursunuz. Bir yanınızda kahveniz ya da çayınız, bir yanınızda bilgisayarınız ya da defteriniz… İlham gelmesini bekliyor olabilirsiniz, ancak bu şekilde planlı bir bekleyişle ilham size uğramayabilir. En azından bana asla bu şekilde uğramıyor. Zaten ilham sizi sadece daha iyi bir içerik üretmek için motivasyonel olarak besler. İçeriği iyi yapacak yegane şeyler seçtiğiniz konu, kelimeler ve üsluptur.
Laboratuvardasınız artık. Elinizde pek çok malzeme var. Bir kenara not ettiğiniz başlıklar, “Bunu bir gün yazarım.” diye düşündüğünüz konular. Belki de bir içerik ajansında çalışıyorsunuz ve bir markaya onlarca içerik üretmeniz gerekiyor. Şans bu ki seçtiğiniz konularda da özgürsünüz. Tabii ki ana başlığa bağlı kaldığınız sürece.
Tamam, çok güzel. Ama o çok tıklanan, çok okunan, çok paylaşılan içerikler nasıl ortaya çıkacak? Doğru içerik nasıl seçilecek.
Sizinle bildiğim her şeyi paylaşmaya söz veriyorum ve başlıyorum 🙂
#1 – Amacınızı netleştirin
İçerik üretmedeki amacınız nedir? Yalnızca SEO içerikleri yazıp Google’da yükselip sayfalarınızdaki reklamla bir gelir elde etmek mi istiyorsunuz, yoksa bir içerik merkezi yaratıp markalarla iş birliği yaparak para kazanmak mı? Yoksa tamamen eksik olduğunu düşündüğünüz bir alandaki büyük boşluğu doldurup kendiniz için bir adım atmak mı istiyorsunuz? Ya da sahip olduğunuz bilgileri insanlara aktararak hem kendi pazarlamanızı yapmayı hem de daha fazla kişiye mi ulaşmayı hedefliyorsunuz? Bu soruları kendinize sorun ve içeriklerinizin amacını netleştirin. Çünkü içeriği ne için ürettiğinizi bilmek onun hem üslubunu hem de yapısını değiştirecektir.
#2 – İçerik kaynaklarını belirleyin
Özür diliyorum, ancak aklınıza gelen tüm içerikler neredeyse daha önce üretildi. Bunu doğru şekilde arama yapabildiğinizde görüyorsunuz. Bu nedenle içerik kaynaklarını belirlemek, bunlar için bir liste yapmak en kolaylaştırıcı adım. Kendinize iyi bir liste hazırlayın. Birbirinden farklı konularda içerik kaynaklarınız olsun. Örneğin yemek ile ilgili yazacaksanız hem yerel hem de yabancı kaynakları çok iyi tarayın. Hatta bu listeyi Google Drive üzerinde ya da başka bir bulut sistemi üzerinde yapın ve arkadaşlarınızla paylaşın. Onlar da bildiği içerik üreten siteleri buraya eklesin. Elinizde mükemmel bir liste olsun. Hangi konuda yazmanız isteniyorsa istensin bir fikre sahip olabileceğiniz kaynaklara kolayca ulaşın.
#3 – Ana ve alt kategorileri belirleyin
Bu adım eğer kendi blogunuz için ya da kendi işiniz için bir içerik üretme alanı yaratıyorsanız önemli bir konu. Hangi ana kategorilere yer vereceksiniz? Bu ana kategoriler hangi alt kategorilere sahip olacak? Örneğin evcil hayvanlarla ilgili bir blog açtınız. Bu blogda bulunması gereken ana kategoriler sizce nelerdir? Mutlaka bakımlarına dair bir alan olması gerekiyor. Mutlaka cinslerine dair bir kategori olması gerekiyor. Geniş düşünün. Bu kategorileri belirlediğinizde altını doldurmak çok daha kolay olacak çünkü çerçevenizi biliyorsunuz. Bir saat markası için blog içeriği üretiyorsanız o saatin modellerine dair içerik üretebileceğinizi net bir şekilde görebilirsiniz.
#4 – Okuyucularınızın hareketlerini takip edin
İçerik oluştururken yapılan iki büyük günah vardır: yalnızca okuyucunun istediği içerikleri üretmek ve yalnızca yayıncının istediği içerikleri üretmek. Bu iki günah genellikle uzun vadede kötü sonuçlara neden olur. Ya oluşturmak istediğiniz yapıdan yalnızca okuyucu bunu böyle istediği için uzaklaşırsınız ya da sizin istediğiniz içeriklerle ilgilenmeyen kullanıcılara sürekli aynı türde içerikler göstererek onları kendinize küstürürsünüz. Tam ortasını bulmalısınız. Eğer bir içerik üreticisiyseniz yazdığınız içeriklerin performansını takip etmeniz gerekir. Kaç kişi okudu, o içeriği okuduktan sonra paylaştı mı? Sitenize tekrar geldi mi? Yani kısacası içeriğin performansını çok iyi değerlendirip bir Google Analytics kuşu olmanız gerekiyor. Böylece fikirlerinizin tüketiciler ile uyumlu olup olmadığını daha net bir şekilde görmüş olursunuz.
Okuma Önerisi: İçerik Stratejinizi Geliştirmek İçin Google Analytics Kullanımı
Aynı zamanda site içinde yapılan aramaları göz önünde bulundurarak bu kullanıcıların neyi merak ettiğini de öğrenip ona özel içerik üretmeye de devam edebilirsiniz. Search Console’la da haşır neşir olursanız tadından yenmez.
Okuma Önerisi: Organik Trafiği Artırmak İçin Search Console’u Kullanmanın 5 Yolu
#5 – Sosyal medyayı aktif kullanın
Sürekli olarak Facebook’ta, Twitter’da ya da Instagram’da paylaşım yapın demiyorum ama en azından sürekli olarak takipte kalın. Gün içinde yaşanan büyüklü küçüklü olaylar size bir blog konusu olarak dönebilir. Doğru zamanda o içeriği çıkarabilirseniz de kullanıcıların daha fazla paylaşabileceği bir içerik üretmiş olursunuz. Doğru zamanda, doğru yerde, doğru içerikle ne kadar iyi içerik üretebildiğinizi göstermiş olursunuz. Buna çok basit bir örnek verebilirim: Türkiye’de doğup büyümüş ancak yurt dışına gitmiş bir bilim insanının NASA’ya kabul edildiğini düşünelim. Twitter’da pek çok kişi bunun gururunu yaşadığını anlatan paylaşımlarda bulunuyor. İşte o noktada sizin ya bu kişiye özel bir içerik yazmanız gerekiyor ya da NASA’ya dair. Size iki başlık örneği vereyim:
-Gururumuz ve İlham Kaynağımızsın Deniz Özgün: NASA’ya Kabul Edilen İlk Türk
-Bu içerikte söz konusu kişinin geçmişinden, nasıl bir dünyadan nerelere geldiğinden bahsedebilirsiniz. Bu konu tabii ki ilk akla gelecek konudur. Ancak okunması oldukça yüksek olacaktır.
Peki biraz daha düşünüp daha farklı bir içerik üretmek istesek ne yapardık? O zaman başlığımız ve konseptimiz şuna dönüşürdü:
-NASA’ya Kabul Edilebilmek İçin Yapmanız Gereken X Şey
-Bu içerikte ise NASA’ya girmek için yapılması gerekenlerden eğlenceli bir şekilde bahsedebilir, insanları şaşırtabilirsiniz. Uçuk bir örnek olarak “NASA’ya girebilmek için en az 7 yıl teleskop sahip olmanız gerekiyor.” gibi bir madde varsa bunu öne çıkarabilirsiniz. Okuyucunun ilgisini çekmeniz ve tutabilmeniz gerekiyor.
Not: Yukarıda bahsettiğim iki başlık ve örnekler tamamen bu içeriği yazarken yarattığım örneklerdir. Gerçekle bir ilgisi yoktur.
#6 – Google Trendler’i takip edin
Doğru içeriği üretme konusunda okuyucunun ne kadar önemli olduğunu anlamaya başlamışsınızdır. Bu kullanıcılar yalnızca sitenizde ya da sizin içerik alanınızda değil Google’da aramalar yapıyor. Öğrenmek istediği pek çok konu var ve bunlara doğru anlatımla, iyi kurgulanmış bir içerikle öğrenmek istiyor. Google Trendler’i takip edip kullanıcıların aramaları üzerine içerik üretmeniz sizi bir adım daha öne çıkaracaktır. Çünkü arama yaparken sizin içeriğinizi görebilmeleri doğru zamanda doğru bir işi yaptığınızı yeniden doğrular. Bu sayede hem bir aramaya cevap vermiş olursunuz hem de trendlerden asla uzak kalmazsınız.
#7 – Global düşünüp yerel hareket edin
Bu benim en sevdiğim sözlerden bir tanesi. “Think globally, act locally.” Globalde neler olup bittiğini yakından takip ederken bu gelişmeleri ya da dönüşümleri doğrudan bulunduğunuz yere entegre etmeye çalışmayın. Bunun aksine nasıl yerel örnekler üretebilirsiniz, bunu düşünün. Çünkü yerellik her zaman kullanıcıları size yakın hissettirecektir. Dünya çapında çılgınlar gibi oyuncusu olan oyunların Türkçe altyazı ve hatta tamamen Türkçe seçeneği ile hayatımıza giriyor oluşu sizce çok anlamlı değil mi? Çünkü onlarda “Cleanliness is next to godliness” iken bizde “Aslan yattığı yerden belli olur” denir. Direkt çeviri yaptığınızda bizler için hiçbir anlam ifade etmezken doğru sözlerle anlatmak tüm konuyu hızlıca açıklayabilir. Bu yüzden yerel düşünmeli, seçtiğiniz konularda da yerelliği öne çıkarmalısınız.
#8 – Deneyerek öğrenin
Daha önce çok iyi okunacağını düşündüğünüz, kesinlikle uygun olduğunu düşündüğünüz bir içerik yazmış olabilirsiniz. Ancak beklediğiniz etkiye ulaşamamış ve hayal kırıklığı yaşamış olabilirsiniz. Bu hiç önemli değil, çünkü dediğim gibi bir laboratuvardasınız ve deneyerek öğreneceksiniz. Geçmişten aldığınız derslerle birlikte değişiklikler yaparak, formülü yeniden yaratarak içeriğinizi oluşturun. Her zaman için aklınızda olması gereken şey şudur: ne kadar çok içerik üretirseniz doğru içeriği bulma refleksiniz o kadar artar. Bir süre sonra yaşadığınız herhangi bir olay dahi sizi doğru içeriği oluşturmaya yönlendirir.
#9 – Arkadaşlarınıza okutun
Yazmış olduğunuz içerikleri arkadaşlarınıza okutun ve onlardan geri bildirim alın. Bu yaptığınız bir yemeği başkalarına tattırmak gibi aslında. İyi olup olmadığını, biraz tuz eklenmesinin gereği olup olmadığını bu şekilde hızlıca öğrenebilirsiniz. Çünkü ilk geri bildirimler içeriğinizi daha iyi hale getirmenize yardımcı olur. Tek kişinin elinden ve gözünden çıkan içerikler yalnızca ve yalnızca uzunca bir süre içerikle haşır neşir olduktan sonra yaşanması gereken bir durum. Eğer içerik dünyasında yeniyseniz ve nasıl ilerlemeniz gerektiğini henüz oturtamadıysanız arkadaşlarınızdan fikir alın. Onları dinleyin.
#10 – İşinizin dışında bol bol içerik üretin
Yaptığınız işin içerik üretmek olduğunu biliyorum ve bir içeriğin hazırlanmasının hiç de kolay bir süreç olmadığını da. Ancak içerik ürettikçe daha iyi hale geleceğinizi daha önce söylemiş olduğum gibi şunu da ekleyeceğim: sadece işiniz için değil kendiniz için de içerik üretin. Hem yazma kabiliyetinizi geliştireceksiniz hem de doğru konuları seçebiliyor olma noktasında aşama kaydedeceksiniz. Çünkü “Aa, ben bundan bir içerik çıkarırım.” demeye başladığınızda doğru içeriği üretmeye daha da yakınlaşmış oluyorsunuz. Bu sayede kendinizi daha iyi ifade edebilir, içerik üretmenin en keyifli reflekslerinden birini edinebilirsiniz.
Küçük bir nokta daha ekleyip yazımı sonlandırayım.
Notlar alın! Dijital ya da analog hiç fark etmez ancak aklınıza bir konu geldiğinde notunu alın, minik de bir açıklama ekleyin. Sonrasında bunları içeriğe dönüştürün. Çünkü kenara not almak daha sonrasında dönüp baktığınızda içeriğinizin kalitesini de etkileyen bir nokta olacak.
Toparlarsak;
-Sürekli okuyun ve araştırın
-Sosyal medya ve trendleri takip edin
-Kendinizi denemekten çekinmeyin
-Paylaşın, daha fazla kişiye ulaştırın
-Geri bildirimler alarak yeniden yazın
Ancak ne olursa olsun içerik üretmeyi sevin. Siz içerikleri sevdiğinizde okuyucular da hem içeriklerinizi hem de sizi sevecek.