Google İçin En Önemli 9 Sıralama İşareti
İçerik yönetiminde başarılı olmak için Google sıralaması ve bu sıralamanın püf noktaları konusunda bilgi sahibi olmak büyük önem taşıyor.
Sizler için sıralamanın en önemli işaretlerini bir araya getirdik.
Google sıralamasını etkileyen 200’den fazla birleşen, “sıralama işareti” olduğu artık bir sır değil. Her ne kadar bunların hepsini bilmek işe yarayacak olsa da, tüm bileşenleri listemek fazlasıyla zaman kaybetmemize (okurken bunalıma girmemize de) neden olacaktır.
Tüm tekil faktörlerin etki derecesinin belirsiz olmasının yanında, tüm bileşenleri birebir yerine getirmek çok da olası değil. Zaten her hafta yeni bir Google güncelleme ve algoritma değişimi haberi gelirken, tüm bu bileşenleri kim sürekli takip edebilir ki?
Fakat uzun süredir bu sektörün içinde bulunan SEO uzmanlarının bu konuda sizinle paylaşacakları püf noktalar var. Bilinmesi gereken Google tarifinin içindeki 200’ün üstünde malzemenin hepsinin de aynı önemde olmayışı. Aşağıda birçok araştırma sonucu tespit edilen, Google sıralaması için en çok önem arz eden 9 sıralama işareti buluyor.
Okuyacağınız çalışma, SEO PowerSuite’in kendi araştırmalarının yanı sıra; SearchMetrics ve Baclinko’nun bu seneki sıralama çalışmalarına dayanıyor.
Yazıyı inceleyerek en önemli sıralama faktörlerinin en olduğunu öğrenebilir, kendi SEO stratejinizi bu faktörlere göre optimize edebilirsiniz. Rehberin PDF versiyonunu buradan indirebilirsiniz.
Araçlar
Bu rehberde yer alan sıralama işaretlerini ölçmek ve optimize etmek için kullanmanız gereken araçlar;
2. Seo Powersuite
Backlinkler
1. Backlink ve bağlantılı domain sayısı (18%)
Bundan birkaç sene önce, link sayısı belki de Google için en önemli kalite işaretiydi. Zamanla bu değişti. Arama motoru sözde link planlarını (gerçek olmayan) ya da sadece daha yüksek sıralama almak için oluşturulan düşük kaliteli linkleri ayırt etmeye başladı. Bununla birlikte, Google için niteliğin nicelikten önce geldiği düşüncesi sıkça dile getirilmeye başladı. Bu yargı bir parça doğru. Halen bir siteye link veren sayfaların ve domainlerin sayısı sıralama potansiyeli üzerinde büyük etki sahibi fakat artık profilinizde düşük kaliteli linkler paylaşamıyorsunuz.
Google birtakım tescillerinde bir sitenin genel link puanının, gelen her bir linkten gelen bireysel kalite puanlarından oluştuğunu belirtiyor. Bu da daha çok linkin daha yüksek puan sağlayacağı anlamına geliyor. Tabii ki bu linkler sahte değil ise…
Burada önemli bir noktaya da parmak basmak gerekiyor. Aynı domain’den helen linkler sıralama konusunda az etki sahibi oluyor. Google genelde profilinizi değerlendirirken bu linklerden yalnızca birini sayıyor.
Başlıca SEO rakiplerinizin link profillerine bakmak, ne tür link puanlarına karşı yarıştığınızı ve rakiplerinizi yakalamak için ne kadar çalışmanız gerektiğini anlamak için iyi bir başlangıç olacaktır.
Nasıl Kontrol Edebilirsiniz?
SEO SpyGlass‘ta siteniz için bir proje geliştirin. Domain Comparision (Domain Karşılaştırması) modülüne gidiniz ve en büyük rakiplerinizin domain’ini ekleyin ve teker teker rakiplerinizin link profillerine kıyasla nasıl olduğunuzu görün. Total Backlinks (Toplam Backlinkler) ve Total Linking Domains (Toplam Bağlayıcı Domain’ler), nicelik bakımından link profilinizin ne kdar gelişmeye ihtiyacı olduğu konusunda size bilgi verecektir.
Nasıl Geliştirebilirsiniz?
Kaliteli muhtemel linkler bulmak ve yeni linkler oluşturmak için SEO PowerSuite’in Link Assistant’ına başlayabilirsiniz. Bir proje oluşturun ve “Look for prospects”e (Muhtemel adayları aramak) tıklayın ve kullanmak istediğiniz arama metotunu seçin (istediğiniz kadar metotu uygulayarak süreci tekrar edebilirsiniz). Muhtemel link araştırmanıza son verdiğinizde, projenizde ulaşılabilir email adresleri ile birlikte potansiyel link partnerlerinin bir listesini bulacaksınız.
Sıralamada en üstte yer alan muhtemel linkleri seçip ayırdığınızda, bu linklere Link Assistant ile doğrudan ulaşabilirsiniz. Bir iletişim adresine (ya da hepsine benzer mesaj yollayacaksanız, birçok adrese) sağ tıklayınız ve “Send email to selected prospects” (Seçilmiş muhtemel aday linklere email gönder) seçeneğini tıklayın. Emailinizde kullandığınız link oluşturma tekniğine bağlı olarak dilerseniz kendi mesajınızı yazabilir yahut hazır email şablonlarını kullanabilirsiniz. Gelen cevapları kontrol edebilir ve email modülündeki muhtemel linklerle olan yazışmaları yönetebilirsiniz.
2. Link otoristesi(14%)
Yıllardır link kalitesinin önemi hakkındaki konuşmalar sürüyor ve SEO’cuların çoğunluğu, link kalitesinin hala Google’ın en güçlü sıralama işaretlerinden biri olduğu konusunda hem fikir. Yüksek kaliteli linkler sitenin link puanını yükseltirken (böylelikle de sıralamasını), daha düşük kalitedeki backlinkler (geri bağlantılar) sitenizin ceza almasına (hatta arama motoru sonuç sayfasından tamamen çıkartılmasına) neden olabiliyor.
Cezai durumun olmaması için düzenli olarak link denetimi yaptığınızdan emin olmanız gerekiyor. Bu sayede tehlike taşıyan linkleri önceden belirleyebilir ve onları link listenizden çıkarabilirsiniz. Daha yüksek kalitede linkler edinmek için rakiplerinizin profillerinizi incelemeniz ve onların linklerini kendi sitenize çekmek için uğraşmanız da akıllıca bir hamle olacaktır.
Nasıl Kontrol Edebilirsiniz?
SEO PowerSuite’in SEO SpyGlass’ını açın ve siteniz için kendi projenizi oluşturun. Uygulama sitenizin backlink listesini toplar toplamaz, Backlinks paneline geçin ve tüm bu linkleri seçerek Update Factors seçeneğini tıklayın. Link penalty risk (Link ceza riski) sekmesini inceleyin ve Penalty Risk (Ceza riski) sütunundaki başlığa tıklayın (böylelikle ceza riskine göre linkler sınıflanacaktır). Düşük kaliteli linkler olma ihtimali olduğundan, ceza riski %30’un üstünde olan tüm linkleri inceleyin. %60 üstünde ceza riski olan tüm linklerle acilen ilgilenin çünkü bu linkler bağlantı puanınızın Google’un düşük kalite eşiğinin altına inmesine yol açacaktır ve sonuç olarak sitenizin ceza almasını sağlayacaktır.
Nasıl Geliştirebilirsiniz?
Şayet spam özelliği gösteren ya da düşük kaliteli bir kaynaktan gelen link sayınız az ise, bu linklerin geldiği sitenin sahibine ulaşmanız ve linkleri çekmesini istemeniz en kolayı olacaktır.
Eğer site sahipleri size geri dönüş yapmıyorsa yahut düşük kalitedeki link sayınız azımsanamayacak sayıda ise, bu linkleri reddetmek en iyi çözüm olacaktır. Reddetme kısaca, Google’dan link profilinizi değerlendirirken bahsi geçen linki çıkarmasını istemektir. Backlinkleri reddetmek için, belirli söz dilimlerini (sintaks) ve formatlama kurallarını takip eden bir reddetme dosyası oluşturmanız ve bu dosyayı Google Search Console’a yüklemeniz gerekebilmektedir.
SEO SpyGlass’da reddetme dosyanızı yalnıza birkaç tıklamada yaratabilirsiniz. Bunu yapmak için reddetmek istediğiniz linkleri seçmeniz, seçtiğiniz linklere sağ tıklamanız ve Disavow backlinks (Backlinkleri reddet)’e tıklamanız yeterli olacaktır. Çoğu zaman linkleri domain seviyesinde reddetmek isteyeceğiniz için reddetme modunda tüm domain’i seçmeye dikkat edin. Ardından Preferences (Tercihler) – Disavow/Blacklist (Reddet / Karaliste) backlinks’e gidin, Export (Dışarıya aktar)’a basarak reddetme dosyanızı bilgisayarınıza aktarın ve bu dosyayı Google Search Console‘a yükleyin.
3. Link çapa metini ve çeşitliliği (%9)
Genel olarak sayfanıza gelen linklerin optimize etmekte olduğunuz sayfanızın konusu ile benzer konularda olmasını istersiniz. Peki, Google bu benzerliği nasıl tanımlayabiliyor? Tabii ki backlinkinizin çapa metini (anchor text) ile. Backlink sayfasının başlığı da sayfanın konusunun ne olduğunu belli etmede yardımcı olsa da, çapa metnine göre çok daha zayıf bir sıralama işareti.
Alakalılık söz konusu olduğunda alakalı linklerin çeşitliliği büyük önem taşıyor. Backlinklerinizin semantik olarak sayfanızın konusuyla alakalı olması beklense de çok benzer çapa metinlerin sizi Google’ın Penguin cezası ile karşı karşıya getirebileceğini de unutmamanız gerekiyor.
Elbette evrensel olarak doğru kabul edilen ve bir link profilinde bulunması gereken farklı çapa metni oranı diye bir şey söz konusu değil. Fakat aşağıda sizler için verilen bazı ortalamaları inceleyerek doğal bir link profilinin genel olarak nasıl görünmesi gerektiği konusunda fikir sahibi olabilirsiniz.
Yine de SEO’daki her şeyde olduğu gibi genel ortalamaya odaklanmak yerine, başlıca sıralama rakiplerinizin link profillerine odaklanmanız en iyi hamle olacaktır.
Nasıl Kontrol Edebilirsiniz?
Kendi siteniz için oluşturduğunuz SEO SpyGlass projenizde, Backlink profile (Geri Bağlantı Profili) > Summary(Özet) kısmına gidip en çok kullanılan çapa metinlerin (ve bu çapaların içinde yer alan anahtar kelimelerin) analizini yapın. Linklerinizin çapa metinlerinin gelişmesini sağlayacak alanları belirlemek için aynı şeyi başlıca sıralama rakipleriniz için oluşturduğunuz projelerde de yineleyin.
Nasıl Geliştirebilirsiniz?
Var olan linklerinizin çapalarını değiştirmek için bağlantılı sitelerin site yöneticisine ulaşabilir ve bahsi geçen kişilerden çapa metinlerini değiştirmelerini isteyebilirsiniz. Süreci hızlandırmak için SEO SpyGlass aracılığı ile linklerinizi bilgisayarınıza aktarabilirsiniz. Bunu yapmak için File (Dosya) > Export (Dışa Aktar)’a gitmeniz, ardından da File (Dosya) > Import (İçe Aktar) yardımıyla bu linkleri LinkAssistant’a aktarmanız yeterli. Ardından yapmanız gereken şey, içeri aktardığınız backlinkleri seçmek ve Update (Güncelle)> Get Contact Email (Email’e Ulaş) özelliklerine tıklamak. Böylelikle sitelerin yöneticilerine LinkAssistant yardımıyla doğrudan ulaşabilir ve linklerin çapa metinlerinde değişiklik yapmalarını isteyebilirsiniz (ya da istediğiniz her konuda onlarla iletişime geçebilirsiniz).
Site İçi SEO
4. İçerik İlişkisi (19%)
Google’da iyi bir sıraya gelebilmek için içeriğinizin hem özgün hem de arama sözcüğü ile alakalı olması elbette önem taşıyor. İster blog içeriği olsun isterse de e-ticaret ürün sayfaları olsun, sitenizin ne hakkında olduğunun önemi yok; zira sıralamada tepelerde yer almayı hedefliyorsanız, yapmanız gereken şey benzersiz bir artı değer sunmak.
Backlinko’nun araştırmaları tek bir konudan bahseden odaklanılmış bir içeriğin, tek bir konuya derinlemesine değinmeyen içeriği sıralama performansı açısından geçtiği yönünde.
Nasıl Kontrol Edebilirsiniz?
Website Auditor’da Content Analysis (İçerik Analizi) > Page Audit (Sayda Denetimi)’ne gidin ve optimize edeceğiniz bir sayfayı seçin. Sayfayı optimize edeceğiniz anahtar kelimeleri yazın (Yalnızca bir ya da iki anahtar kelime girmektense pek çok eş anlamlı kelime bulmaya çalışın) ve sol tarafta yer alan site içi faktörlere göz atın. Durum kısmında Correct (Doğru) yazmayan tüm site içi faktörler için, Competitors (Rakipler) sekmesine geçin ve işiniz için en ideal site içi faktörlerin ne olduğunu inceleyin.
Nasıl Geliştirebilirsiniz?
Sayfanızdaki bir metni düzenlemek için; Website Auditor’da Content Analysis (İçerik Analizi) > Content Editor (İçerik Düzenleyici)‘a gidin ve sağ tarafta, içeriğinizde istediğiniz değişiklikleri yapın. Bunu yaptığınızda site içi faktörlerinizin sol tarafta gerçek zamanlı bir şekilde yeniden hesaplandığını göreceksiniz ve böylelikle hedeflerinize ulaşır ulaşmaz bundan haberdar olacaksınız.
5. İçerik Uzunluğu (3%)
Google arama kalitesi rehberlerinde, bir içeriğin uzunluğunun sayfanın kalitesi bakımından önemli bir kriter olduğunu (böylelikle sıralaması için de) belirtmekte. Elbette hedeflemeniz gereken belirli bir içerik uzunluğu bulunmuyor fakat SEO dünyasında hala “Daha uzun içerikler daha iyi sıralama alır” ve “Sayfanızın ilk 10’da yer alması için içeriğinizin 2000 karakter üzerinde olması gerekir” gibi yanlış algılar bulunuyor. Tüm bu varsayımların kendine göre haklı yönleri var fakat bilinmesi gereken şey, “ideal içerik uzunluğu”nun bir nişten diğerine oldukça farklılık gösterebileceği.
Sayfanızın ideal HTML boyutu konusunda gerçekçi bir referans elde etmek için hedeflediğiniz anahtar kelimelerde yüksek sıralamada yer alan sayfaları incelemek en mantıklısı olacaktır.
Nasıl Kontrol Edebilirsiniz?
Website Auditor’un Page Audit(Sayfa Denetimi) panelininde kelime sayısını kontrol edin. Sayfanızı analiz ederken, Website Auditor zaten kullandığınız anahtar kelimelerde en yüksek sıralamada olan 10 sayfaya bakıyor ve bu verilere dayanarak sayfanızın içeriği konusunda en ideal kelime sayısını belirliyor. Şayet sayfanızın içeriği bu aralıkta bulunuyorsa, bahsi geçen faktörün yanında yeşil bir “Correct” (Doğru) işareti beliriyor.
Nasıl Geliştirebilirsiniz?
Eğer sayfanızın içerik uzunluğu tavsiye edilen sınırların dışında ise, içeriğinizi WebSite Auditor’un Content Editor (İçerik Düzenleyici) modülünde hemen düzenleyebilirsiniz. Yazmaya başladığınızda, sol tarafta yer alan gövde faktöründeki sözcük sayısına sık sık göz atın. Böylelikle tavsiye edilen sözcük sayısına ulaştığınızı daha kolay fark edebilirsiniz. Düzenlemeyi bitirdiğinizde sayfanızın optimize edilmiş versiyonunu hard diske kaydetmek için Save Page (Sayfayı Kaydet) tuşuna basmanız yeterli olacaktır.
Kullanıcı Deneyimi ve Güven
6. Tıklama Oranı (11%)
Tıklama oranı ya da CTR; belirli bir arama listesinin tıklanma sayısının, arayanlara gösterilme sayısına oranı anlamına geliyor. Google’un kayda geçmiş birçok patentinde SERP tıklama oranlarının sıralamada büyük etki sahibi olduğu belirtiliyor. Ayrıca SearchMetrics’in sıralama faktörleri çalışması, tıklama oranının incelenen diğer tüm faktörlerden daha yüksek bir korelasyana sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Korelasyonun her zaman nedenselliğe eşit olmadığı doğru fakat CTR’deki artışın bir sitenin sıralamasını tam anlamıyla artırabileceğini gösteren gerçek hayat deneyleri, Google’ın tıklama oranını sıralama algoritmasında bir faktör olarak kullandığı fikrini daha da güçlendiriyor. Google her bir sorgu için listelerden belirli bir tıklama oranı aralığı bekliyor (örn; markalı anahtar kelimelerde 1.’nin CTR’si yaklaşık %50’de bulunurken; markasız sorgularda en iyi sonucun CTR’si yaklaşık %33 oranında oluyor).
Eğer belirli bir kayıt bu aralıkların çok üstünde ya da altında bir CTR alırsa, Google buna göre sonucu yeniden sıralayabiliyor.
Nasıl Kontrol Edebilirsiniz?
Yapmak isteyeceğiniz ilk şey, snippet’lerinizin şu anki tıklama oranlarını kontrol etmek olacaktır. Öncelikle Google Search Console’daki hesabınıza girin ve Seach Analytics (Arama Analitikleri) raporuna gidin.
Bunu yapmak için, Google Search Console’a giriş yapın ve Search Analytics (Arama Analizi) raporuna gidin. Görüntülenecek Tıklamalar, Gösterimler, Tıklama Oranı ve Konum’u seçin.
Google SERP’lerdeki farklı konumlar için tıklama oranı değerleri, sorgu türüne bağlı olarak farklılık gösterebilirken, birinci sırada olmak için ortalama olarak en az % 30 tıklama, ikinci olmak için en az %15 tıklama ve üçüncü için en az %10 tıklama oranı gerekmekte diyebiliriz. Bazı girişlerinizin tıklama oranı bu ortalamaların çok altında ise, bunlar öncelikli olarak odaklanmak isteyeceğiniz sorun listeleri olacaktır.
Nasıl Geliştirebilirsiniz?
Her şeyden önce listenizin (girişinizin) tıklama oranını yapay yollarla (tıklamaları botlar kullanarak etkilemek vb.) artırmaya çalışmaktan sakınmanız önem taşıyor. Zira Google bu gibi davranışları tespit etmekte oldukça iyi. Ayrıca spamlerin sıralamada öne geçmesini engellemek için çok güçlü korumalar da kullanıyor.
Kısacası girişinizin gerçek kullanıcılardan gelen gerçek tıklamalar kazanmasının tek yolu, onu çekici ve tıklamaya değer bir hale getirmek. Google snippet’ınızı WebSite Auditor’daki Content Analysis (İçerik Analizi) > Content Editor (İçerik Düzenleyici)’de, Title & Meta (Başlık ve Meta) etiketleri sekmesinin altında düzenleyip önizleyebilirsiniz.
Başlığınızı ve açıklamanızı oluştururken, bunların sayfanıza tıklamanın sunacağı artı değeri arama yapanlara açıkça ifade ettiğinden emin olmayı unutmayın.
Mümkünse sadece sayfanızın ne hakkında olduğunu açıklamak yerine bir eylem çağrısı kullanın, arama yapanlara doğrudan işaret edin ve onları sayfanızda gezinmenin ya da ürününüzü seçmenin sağlayacağı faydalar konusunda bilgilendirin. Snippet’ınızdan hoşnut olduğunuzda, Save page’e (Sayfayı kaydet) basarak yüklemeye hazır HTML’i hard diskinize kaydedin.
7. Sosyal Göstergeler (7%)
Sosyal işaretlerin sıralamayı doğrudan etkileyip etkilemediği tartışması devam etse de gerçek yaşama dayanan deneylerden birçoğunun sosyal ağlarda daha çok paylaşım sahibi olan sayfaların sıralamada daha iyi durumda olduğunu gösterdiğini bilmek gerekiyor. SearchMetrics’in yaptığı çalışmanın sonuçları da Facebook, Twitter ve Google+ etkileşimlerinin arama motoru sıralamalarıyla kuvvetli bir şekilde ilişkili olduğunu ortaya koymakta.
Nasıl Kontrol Edebilirsiniz?
WebSite Auditor projeniz içinde yer alan Social media (Sosyal medya) sekmesine giderek Facebook popülerliğinden, Google+1’lere, Linkedin paylaşımlarından Pinterest pinlemelerine kadar sahip olduğunuz tüm sosyal medya mecralarına ait etkileşimleri görebilirsiniz.
Nasıl Geliştirebilirsiniz?
İçeriğinizin paylaşılabilir olmasını sağlamak için yapabileceğiniz ilk şey elbette, sayfanıza sosyal medya düğmeleri eklemek. WordPress siteleri için hazır birçok eklenti mevcut. CMS (içerik yönetimi sistemi) olmayan bir siteniz var ise burayı tıklayarak hazır sosyal medya düğme kodları elde edebilirsiniz.
Artık gerekli ön koşulları yerine getirdiğinize göre, şimdi maksimum görüntüleme sağlamak için içeriğinizi dağıtmanın yollarını düşünmeye başlayabilirsiniz.
Tanıtım stratejiniz ne olursa olsun (email pazarlaması, sosyal medya pazarlaması, etki sahibi kişilere ulaşmak vb.), unutmamız gereken şey; içeriğinizin tamamen özgün ve başarı getirebilecek kadar kullanışlı olması gerektiği. Şayet sosyal medyaya yeni giriyorsanız, buraya tıklayarak SEO ve marka farkındalığı konusunda size yardımcı olabilecek sosyal içerik tanıtımı rehberine göz atabilirsiniz.
Teknik SEO Faktörleri
8. Mobil Uyumluluk (12%)
Bir ay kadar önce, Google’ın “mobile öncelik veren İnternet indekslemesi” süreceğinin haberleri çıktı. Bu da açıkça masaüstü versiyonunun aksine, internet sitelerinin mobil versiyonlarının indekslenmeye başlayacağı anlamına geliyor.
Bu değişimin daha az aşikar olan -fakat belki de daha önemli olan- noktası ise; Google’ın şimdi bir sitenin hem mobil hem de masaüstü arama sonuçlarında nasıl sıralanması gerektiğini belirlemede var olan sıralama işaretlerinin aksine mobil sayfaları da analiz edecek oluşu.
Biraz düşünürseniz, aslında bunun mantıklı olduğunu göreceksiniz. Google daha önce arama sorgulamalarının yarıdan fazlasının mobil cihazlardan geldiğini ifade etmişti. Bu gelişme ile birlikte “olursa hoş olur” tarzı bir mobil dostu yaklaşımdan, “Eğer mobil cihazlar için optimize edilmediyse, siteniz mobil arama sonuçlarından çıkarılır.” gerçeğine geçiliyor. Eğer hali hazırda bir mobil sayfanız varsa, var olan sayfanıza 2017’de her zamankinden daha çok özen göstermeniz gerekebilir.
Nasıl Kontrol Edebilirsiniz?
Sayfanızın Google’ın mobil uyumluluk testini geçip geçmediğini kontrol etmek için, WebSite Auditor’da Content Analysis (İçerik Analizi) > Page Audit (Sayfa Denetimi)‘ne gidin. Solda yer alan site içi faktörlerinde Page usability(Mobil), yani Sayfa kullanılabilirliği’ni bulun. Ardından Mobile friendly (Mobile uyumlu) kısmına tıklayın. Böylelikle sayfanızın mobil cihazlarda nasıl göründüğünü görebilirsiniz.
Google Developers’ın PageSpeed Insights verilerine göre; Page usability (Sayfa kullanılabilirliği) bölümünde yer alan faktörler, Google’ın mobil uyumlu sayfaların sahip olması gerektiğine inandığı asıl nitelikler. Bunu bilmek dahi tüm bu faktörlerde “Correct” (Doğru) işareti görmek istemenize yetecektir.
Nasıl Geliştirebilirsiniz?
Eğer sayfanız genel olarak mobil uyumlu ise fakat Page usability’de yer alan bazı faktörler yeşil işareti (Doğru) göstermiyorsa, sorun teşkil etmekte olan tüm bu faktörlerin üzerine tıklayarak detaylı açıklamalarını okuyabilir ve bunları nasıl düzelteceğiniz konusunda tavsiye alabilirsiniz. Bu da baktığınız faktör ne olursa olsun, sorunu çözme konusunda size ivme kazandıracaktır.
Şayet sayfanız bir bütün olarak mobile uyumlu değilse, sayfanızı mobil olarak optimize etmek için bundan daha iyi bir zaman bulamazsınız. Her ne kadar pek çok seçenek mevcut olsa da etkileşimli tasarım, hem en basit hem de en sık kullanılan seçim olacaktır. Bu tip tasarımların Google tarafından da önerildiğini unutmamak gerek. Eğer WordPress kullanıyorsanız (ya da herhangi bir içerik yönetimi sistemi), tek yapmanız gereken şey; responsive, yani etkileşimli bir şablon seçmek olacaktır.
Eğer siteniz CMS (içerik yönetimi sistemi) üzerine değil, HTML kodları üzerine kurulu ise size biraz daha fazla iş çıkacaktır. Yine de site geliştiricilerinin sitelerine etkileşimli bir tasarım hazırlamaları için internet üzerinde birçok belge bulunduğunu da eklemek gerek. Her şeyi doğru yapmak biraz zaman harcamanıza neden olacak olsa da bu yatırımın size çok çabuk geri dönüş sağlayacağını unutmamalısınız.
9.Sayfa Hızı (7%)
Google resmi olarak sayfa hızının sıralama algoritmasında etkili olduğunu doğruladı. Bunun yanında, eğer ayırdığınız tarama bütçesi sebebiyle siteniz yavaşlık gösteriyorsa; arama motorları sitenizin yalnızca birkaç sayfasını tarayabileceğinden sayfa hızınız dolaylı olarak SEO’nuzu da ilgilendirebiliyor. Bu durum da sitenizin endekslemesini negatif açıdan etkileyebiliyor.
Sayfanın yüklenme süresi kullanıcı deneyimi açısından da büyük önem arz ediyor. Daha yavaş sayfalar ziyaretçinin başka sayfaya geçme oranını artırırken, sayfada daha az vakit geçirilmesine neden oluyor. Yapılan araştırmalar, yükleme süresinde yaşanan 1 saniyelik gecikmenin çevrimde %7 azalma yaşanmasına neden olduğunu gösteriyor.
Peki sizin hedeflemeniz gereken sayfa hızı nedir? Google sayfaların yüklenme süresinin 2 saniye ya da bundan daha az olmasını beklediğini belirtiyor.
Yavaş sayfalar en çok yazı, görsel yahut CSS dosyaları gibi sıkıştırılmamış içeriklerin çokluğu durumunda sorun yaşanmasına neden oluyor.
Nasıl Kontrol Edebilirsiniz?
Website Auditor’un Content Analysis (İçerik Analizi) modülüne gelip Technical factors (Teknik faktörler) sekmesine geçin ve sayfanın solunda bulunan Page Speed (Sayfa Hızı) faktörlerini inceleyin. Bu bölümün altında Google’ın web sayfalarında hızla alakalı aradığı faktörlerin listesinin tamamını bulabilirsiniz.
Nasıl Geliştirebilirsiniz?
Page Speed (Sayfa Hızı) bölümünün altında hata yahut uyarı veren tüm faktörleri incelemeniz mantıklı olacaktır. Info (Bilgi) statüsüne sahip olan faktörler her ne kadar daha az etkili olsa da geliştirmeye de daha açıktır. Bu faktörler arasından geliştirmek istediğiniz herhangi birine tıklayarak nasıl düzeltilebilecekleri konusunda üzerlerinde çalışabilirsiniz.
Eğer sayfanızda sıkıştırılmamış görseller ya da küçültülmemiş kaynaklar bulunduysa, bu kaynakların sıkıştırılmış hazır versiyonlarına giden bir link göreceksiniz. Bu linke giderek bahsi geçen kaynakların daha hafif olanlarını indirebilir ve bunları sitenize hemen yükleyebilirsiniz.
Son Olarak…
Elbette yukarıda listelenen işaretlerden hangisinin sizin nişiniz için en büyük etkiye sahip olduğunu görmenin en iyi yolu, bahsi geçen işaretleri kendiniz için optimize etmeye çalışmak ve gelişmeyi incelemek.
Bunu yapmanın en etkili yollarından biri de SEO PowerSuite’in Rank Tracker’ını kullanarak Google sıralamanızı gözlemlemek ve Rank Tracker’ın etkinlikleri ile gerçekleştirdiğiniz SEO değişimlerini belgelemek. Bunu yapmak için Rank Tracker projenizi açın. Preferences (Tercihler) > Events’e (Etkinlikler) gidin ve Add’i (Ekle) tıklayın. Kısaca etkinliği açıklayın ve etkinlik için bir tarih belirleyin.
Rank Tracker’da yer alan ilerleyiş grafiğinde, SEO değişimlerinizin sıralamanızı nasıl etkilediğini ve hangi faktörlerin diğerlerinden daha etkili olduğunu kolaylıkla görebilirsiniz.
Kaynak http://www.link-assistant.com/news/ranking-factors.html
Bizi Takip Edin!
http://www.icerikbulutu.com
https://medium.com/@icerikbulutu