İçerik Pazarlamacıları Çin’in WeChat’inden Neler Öğrenebilir?

İçerik Pazarlamacıları Çin’in WeChat’inden Neler Öğrenebilir?

Eğer henüz duymadıysanız, WeChat adındaki inanılmaz popüler uygulama neredeyse tüm Çin’i domine ediyor.

Türkiye’de olduğu gibi Amerika’da da genelde tek amaçlı uygulamalar daha çok tercih ediliyor.  Ulaşım için Lyft,  hayatı yönlendirmek için Instagram, yemek söylemek içinse Seamless kullanılıyor. Yani bir uygulamadan diğerine atlama konusunda artık tecrübeliyiz denebilir.

Ancak Çin’de işler böyle değil. Çin’de sadece WeChat var. WeChat, kullanıcıların neredeyse istedikleri her şeyi gerçekleştirebilecekleri bir uygulama.  Uygulama, fotoğraf paylaşımından düğününüzde yüzük tepsisini taşıyacak köpeği bulmanıza kadar her şeyi yaparak ülkedeki günlük yaşamı tekelleştiriyor.

1

Peki, bir içerik pazarlamacısı olarak bu durumu neden önemseniz gerekiyor?

Çünkü ziyaretçilerinizi kendi alanınız içerisinde tutmak daha yüksek dönüşümlere yol açar. İnsanlar,  sahip olduğunuz alanda ne kadar çok zaman harcarsa, rakipleri düşünme ihtimalleri o kadar düşük olur ve dolayısıyla sizden alışveriş yapma oranları da artar.

“Bunu zaten biliyoruz.” diyebilirsiniz. İçerik pazarlamacılarının pazarlama dönüşüm hunisinin her aşamasında içerik oluşturmaya çalıştığı da doğrudur: En tepe, orta ve en aşağı. Ama gerçekte, çoğumuz insanları kendi sınırlarımız içinde tutmaya çalışmayız. İnsanlara kendi alanınıza doğru yön vermenin ötesinde, kendi kanallarınızın her birinde öğrenme süreçleri boyunca e-posta, web sitesi, blog ve kişisel olayları kullanarak onları eğitmeniz ve onlarla etkileşim kurmanız gerekir.

3

İşte WeChat tam olarak bunu yapıyor. Uygulama, çoğu sektördeki şirketin yerine müşteri yolculuğunun her aşamasına hakim.

Diyelim ki mezuniyeti yakın bir öğrencisiniz. Sizi bekleyen bir iş yok ama öğrenciyken aldığınız kredileri ödemeye hazırlanıyorsunuz. Seçeneklerinizi öğrenmek için hızlı bir araştırma yapıyorsunuz ve sayfada “bir temsilciyle konuş”  teklifiyle karşılaşıyorsunuz.

Harika! Şimdi o sayfada bottom-of-funnel(huninin en aşağısı)  içeriğinin karşısındasınız. Ancak bu, kredilerinizi ödemek için attığınız ilk adım. Bu aşamada o temsilciyle konuşabilmeniz çok mümkün olmasa da bu konuda araştırma yapan biri olduğunuz için siz de uygulamanın hedef kitlesinden birisiniz.

İşte WeChat modeli, içerik pazarlama hedeflerimizi nasıl şekillendirdiğimizi böyle etkiliyor. Bir kullanıcı, temsilciyle konuşmaya hazır değilse (ya da uygulama üzerinden karşısına çıkan sonuçları gerçekleştirmeye hazır değilse) yine de insanların yolculuklarına başlaması ya da devam etmesi için belirgin fırsatlar – nerede ve nasıl olduğu önemli değil – olmasını sağlayabiliyor.

Öğrenci kredisi mevzusuyla devam edersek; evet uygulama bu probleme çeşitli çözümler sunuyor ancak öğrencinin önce bazı soruların cevaplarına ihtiyacı var: “Öğrenci kredilerim hakkında velimle nasıl konuşabilirim?”, “Mezun olduktan sonra iş bulamazsam ne olacak?”, “Ödeme planı yaparken aklımda bulundurmam gereken en önemli 5 şey nedir?” gibi. Bu gibi çevresel düşüncelere hitap ederek aslında öğrencinin güven ve sadakatini de kazanıyorsunuz demektir.

İşe içerik formatlarınızı çeşitlendirerek başlayın. İçerik üretmek önemli ancak infografik, anket, video, görselli yazılar gibi içerikler üretmeye çalışmanız çok daha iyi olur. Yeni bir içerik üretmenize bile gerek yok. Halihazırda var olan bir içeriği, tanıtım yazısını ya da elinizde ne varsa onu yeniden düzenleyebilirsiniz.

2

Bir enerji boşluğunda olduğunuzu ve insanları da bu boşluğa çekmeye çalıştığınızı düşünün.

“Bu 10 soruyu cevaplayın ve size ne tür bir enerji tüketicisi olduğunuzu söyleyelim” başlığı altında bir test hazırlayabilirsiniz.  Onlara özel yanıtlar sunarak ziyaretçilerinizi yalnızca veri havuzundaki rakamlar değil, insan olarak gördüğünüzü göstermiş olursunuz.

Kısacası,  WeChat’in yararları saymakla bitmez. Herhangi bir içerik pazarlama uygulamasının, bırakın bir ülkenin, bir bölgenin kültürüne bile etki etmemesi imkansız.

Zaten şöyle bir uygulamanın belirli bir alanda egemen olabileceğine şüphe yok: “İçeriğinizi çeşitlendirin, yanıtlamadığınız soruları yanıtlayın ve kişileri kendi alanınızda tutun.”

Yazar Nelson Boswell’in de bir zamanlar dediği gibi: “Basit ve güçlü bir kural: İnsanlara her zaman beklediklerinden fazlasını verin.”

Hedef kitlenize öğrenmeleri gerekenden fazlasını öğretin. Ve dahası, her şeyi öğrendiklerini düşünüp çıkmaza girmelerine izin vermeyin.

Kaynak: https://insights.newscred.com/what-content-marketers-can-learn-from-chinas-wechat/

İçerik Bulutu

Lider bulut tabanlı içerik üretim platformu icerikbulutu.com ; marka, ajans ve kobilere, uzman içerik, içerik pazarlaması çözümleri ve teknolojileri sunar

İlk Yorumu Başlat