İçerik Yazmak için Ortamını Belirle!
İçerik yazmak için müzik dinlemeyi tercih edenlerden, televizyonun son ses açık olmasını önemsemeyenlerden misiniz? Yoksa çıt çıkmayan ortamlarda yazdığınız konuya konsantre olmaya çalışanlardan mı? İlk grup için her ortamda içerik yazmak kolay olsa gerek. Özellikle son dönemde freelance çalışanlar arasında popüler bir konu olan kafelerde, kahvecilerde yazma “alışkanlığı” var. Kelimeyi tırnak içine aldım; çünkü öyle bir alışkanlık kimlerde, ülkemizin hangi şehirlerinde mevcut acaba? İkinci grubun ise, durumu daha zor. Kendisine sürekli sessiz bir ortam oluşturma çabası ile yapacağı işin yarısını çoktan bitirebilirdi.
İçerikik yazmak için ortamının seçiminde yine de en şanslı kesim, freelance çalışanlar. İş yerinde iken her zaman sessiz sakin bir ortam bulmak zor. Kulaklığımı takarım, müziğimi dinlerim deseniz de sürekli sorular soran, etrafınızda dolaşan insanlar dikkat dağıtıcı. Bir freelance içerik yazarı ise, daha rahat. İster evde, ister kafede, ister kantinde, isterse doğayla baş başa, kimi zaman yeşillikler içinde kimi zaman da mavilikleri izlerken yazılarını oluşturabilir. Okurken güzel geldi değil mi? Yazarken de öyle! Ne yazık ki gerçekler öyle değil. Tam konuyu tasarladınız ve yazıya dökeceksiniz, aniden kapı zili çalar. Kapıya bakar, geleni gönderirsiniz. Bazen de gönderemezsiniz, nedense ille de o gün gelip sizinle oturmak isteyen aylardır görmediğiniz bir arkadaşınız çıkagelmiştir. Ertesi gün şansınızı bir kafede denersiniz. Eğer sessiz ortamları tercih eden biri iseniz, kafede de sürekli olarak konsantrasyon sonunu yaşayıp gittiğinize bin pişman olursunuz. Şehirde eve yakın kütüphaneleri araştırıp şansınızı oralarda denemeyi düşünürsünüz. Yine de sessiz ortamlarda çalışabilenler için en sessiz ortam evdir.
Her yazarın kendine ait bir odası olmalı. En iyisi bu. Bunu diyen yüzyıl önce yaşamış feminist yazar Virginia Woolf, her kadının kendine ait bir odası olmasını önerir; ancak bu şekilde bir kadın kendisine ait dünyaya sahip olabilir ve kendine ayıracak vakit bularak bir şeyler yazabilirdi. Yazar, Kendine Ait Bir Oda isimli kitabında, kadınlara şöyle diyor “Bir kadın eğer kurmaca ya da şiir yazacaksa, parası ve kendine ait bir odası olmalıdır.” Konumuz, yazmak için ne tür ortamların tercih edileceği olsa da hemcinslerime karşı tarafsız olamayacağım. Yüzyıl geçmesine rağmen, durumda kadınlar lehine gelişmeler olsa da maalesef bu gelişmeler geçen zamanla doğru orantılı değil. Yine de diyelim ki her yazarın kendine ait bir odası olması, iyidir. Gürültülü ortamda da yazsa, o yazıları derleyip toplayacak derin bir sessizliğe ihtiyaç vardır.
1 yorum var
Bunu da okudum 🙂