Anahtar Kelime Araştırmasında Yeni Bir Yaklaşım

Anahtar Kelime Araştırmasında Yeni Bir Yaklaşım

SEO ve içerik pazarlaması, giderek daha rekabetçi birer sektör haline geliyor. Bir yandan daha çok içerik üretilirken diğer yandan içerik pazarlaması süreçlerini gerçekten çok iyi yürütebilen marka sayısı giderek artıyor. Google ise organik sonuçlara gün geçtikçe daha az mülk payı bırakıyor. Hal böyleyken insan ister istemez şu soruyu sormadan edemiyor: Herkes neden içerik üretiminde hala aynı süreçleri takip ediyor?

Asıl sorun, anahtar kelime araştırmasında başlıyor. Hepimiz anahtar kelime araştırmasını öğrenirken aynı sıralardan geçtik ve aynı şeyleri öğrendik: Birkaç temel anahtar kelime bul, onları Ubersuggest ya da Keywordtool gibi araçlarda atarak varyasyon ve permutasyonlar yarat, aranma hacimlerini bulmak için Google Adwords Keyword Planner’a pasla, aranma hacmi yüksekliğine göre önceliklendir ve içeriğe başla.

Anahtar Kelime Araştırmasında Yeni Bir Yaklaşım

Ancak işin gerçeği şu ki, bu anahtar kelime yaklaşımı maalesef artık yeterli değil. Zira bu yöntem içerik pazarlaması sektöründeki rekabetçi ortamı artık “kesmiyor”. İçerik üreticileri olarak ihtiyacımız olan şey, anahtar kelime araştırmasına hem içinde yer aldığı içeriği bir adım öne çıkaracakhem kullanıcı beklentilerini aşacak hem de arama motorlarının dikkatini çekecek cinsten yeni bir yaklaşım getirmek.

Her Soru Bir Problemdir

Bunu çeşitli mecralarda, güncel dijital pazarlama konferanslarında ve popüler simaların yer aldığı içerik webinarlarında sürekli duyuyoruz: İyi içerik soruları cevaplamalı.

Bununla birlikte her soru, aynı zamanda bir problemi temsil eder. Eğer iyi içerik yaratmak istiyorsanız içeriğin çözmesi gereken soruna odaklanmanız gerekir. Anahtar kelimeler, yalnızca bir problemi ifade etmeye yarayan aracılardır. Öte yandan arama yapan kişi, problemi doğru şekilde ifade edebilecek kadar onu iyi anlamayabilir. Sorular aynı zamanda problemleri ifade ettiği için bu yeni anahtar kelime yaklaşımına problem odaklı anahtar kelime yaklaşımı deniyor. Problem odaklı anahtar kelime araştırması yaklaşımının konvansiyonel anahtar kelime araştırması yaklaşımlarına kıyasla sergilediği en önemli duruş, anahtar kelimeleri çeşitlendirmek için standart keyword araçlarına yönelmek yerine Twitter, YouTube ya da Quora gibi soru-cevap mecralarına yönelmesidir. Bu tip sosyal ağlar, tartışma ve fikir alışverişi üzerine kurulu olduğu için sorun odaklı anahtar kelime araştırmasında ideal kaynaklar haline gelebiliyor. İnsanlar, sorunlarını çözmek için arama motorlarını kullanırken sorunları hakkında konuşmak için sosyal medya mecralarını kullanıyor.

Problem odaklı anahtar kelime araştırması 4 temel adımdan oluşuyor.

1- Soruları tespit etmek

2- Problemleri ve konu ile ilgili sorguları bulmak

3- Kullanıcı niyetini belirlemek

4- İçerik fikirleri ortaya çıkarmak

Bu sürecin en temel amacı, içerisinde pek çok farklı içerik fikri barındıran bir liste oluşturmak. Şimdi gelin, bu sürecin adımlarına yakından bakalım.

    1. Soruları Tespit Etmek

Soru verileri toplamak, bu sürecin yapısaldan en uzak ama en önemli kısmını oluşturuyor. Sağlam bir soru listesine sahip olmak, alanınızla en ilgili sorgu ve konuları bulmanız bakımından hayati önem taşıyor. Anahtar kelime araştırmanıza sorular sorarak başlamak, araştırmanın sonunda parçaları birleştirerek soruların altında yatan problemleri tespit etmenizde önemli rol oynuyor.

İlk olarak bulduğunuz tüm soruları bir liste halinde sıralayın, ardından da Quora konularından, Instagram ya da Twitter hashtag’lerinden, Facebook gruplarından ya da SEMrush ve Ahrefs gibi tool’lardan faydalanarak araştırmanızı genişletin. Twitter’daki paylaşım, Instagram’daki beğeni ve Quora’daki takip sayıları, konu ile ilgili bir sorunun ne kadar popüler olduğuna işarettir; yani bunu bir nevi aranma hacmi oranları gibi düşünebilirsiniz.

    2. Problemleri ve Konuyla İlgili Soruları Bulmak

Anahtar Kelime Araştırmasında Yeni Bir Yaklaşım

İyi bir içerik pazarlaması stratejisi; konulardan, problemlerden ve sorgulardan meydana gelir. Bir problem, aslında bir aramanın da ötesinde gerçek hayattan bir vakaya işaret eder. Problemler, bize kullanıcının yaptığı aramayla tam olarak neye ulaşmak istediğini anlamamıza yardımcı olur. Bazen sadece sorgulara bakarak bir problemi tespit etmek mümkündür. Bazen de problemi tespit edebilmek için yüzeyin biraz daha derinine inmek gerekir. Problemi tespit etmek için ise şu teknikler kullanılır:

– “5 neden” tekniği: Bir sorunun neden meydana gelebileceği ile 5 neden bulmaya çalışmak

– Soruları sıralamak: Hangi problemin temelini bulmaya çalıştığınız problemden önce, hangisinin ise sonra geldiğini belirlemek

– Basitleştirme tekniği: Küçük bir çocuğa anlatıyormuşçasına, problemi olabildiğince basit bir biçimde ifade etmek ve bu şekilde problemin altında yatan sebebi kendiniz için daha görünür hale getirmek

Problemlerinizi belli başlı konu başlıkları altında toplamak, özellikle arama motorları bakımından faydalı bir süreçtir. Zira Google, konuyla alakalı olma düzeyine önem verir ve bu, onun için bir sıralama faktörüdür. İçerik oluştururken tek bir konu ile ilgili içerik oluşturmak, ardından da uzmanlık alanını genişletmek amacıyla bir diğer konuya geçmek, her zaman ideal içerik pazarlaması taktikleri arasında yer alır. Konuyu belirlerken ise sorular arasındaki bağlantıya dikkat etmek gerekir. Tespit ettiğiniz her problem, SEO stratejinizin bir parçası olacak şekilde ilgili bir sorguyu hedeflemeli, sorgular ise ilgili konu başlıkları altında toplanmalıdır. Sorguları bulabilmek adına bir soruyu en basit formülasyonuna indirgedikten sonra aranma hacmi gibi klasik metrikleri de işin içine dahil ederek ortaya kombine bir problem-sorgu ilişkisi çıkarabilirsiniz.

Burada önemli olan, problem odaklı anahtar kelime araştırmasının doğrusal değil, araştırmacı ve keşifçi bir yaklaşım ile ilerlediğini unutmamaktır.

    3.Kullanıcı Niyetini Belirlemek

Konularınızı, sorularınızı ve sorgularınızı belirledikten sonra sıra kullanıcının niyetine, daha doğrusu amacına odaklanmaya gelir. Arama sayfalarında yer alan zengin snippet’lar ya da Google alışveriş reklamları, Google’ın bir sorguda nasıl bir kullanıcı amacı sezdiğini gösteriyor. Google, kullanıcı niyetini 4 ana grupta kategorize ediyor:

       – Bilmek: Basit bir soruya kısa bir cevap bulabilmek adına yapılan sorgular

      – Yapmak: Uygulama indirmek, ürün satın almak veya bir websitesi ya da uygulama ile etkileşime girmek üzerine tasarlanmış sorgular

       – Bizzat Ziyaret Etmek: Yakınlarda yer alan bir lokasyonu bulmak üzere atılan sorgular

       – WebSitesi Bulmak: Spesifik bir siteyi bulmak için atılan sorgular

Bu gruplamadan yararlanarak siz deiçerik pazarlaması stratejinizde kullanıcı niyetini ve amacını tespit edebilirsiniz. Önemli olan, hedeflediğiniz kitleyi doğrudan alakadar eden bir problem tespit etmiş olmanız ve içerik pazarlaması stratejinizi de bu yöntemlerden biri ile bağdaşacak şekilde kurgulamanız.

    4. İçerik Fikirleri Oluşturma

Anahtar kelime araştırmasının son adımında gerçekleştirmiş olduğunuz tüm bu araştırmaları somut birer içerik fikrine dönüştürmek gerekiyor. Her soru, akabinde bir parça içerik getirmeli. Önceden araştırmış olduğunuz tüm adımlardan elde ettiğiniz faktörlere baktığınız zaman içerik fikirleri bulmak oldukça kolay olmalı. Unutmayın ki içerik sadece yazıdan ibaret değildir; widget’lar, infografikler, görsel etmenler, videolar ve gifler de birer içeriktir.

Kaliteli içerik üretmek istiyorsanız, probleme ya da problemlere bağlı olan durumları da göz önünde bulundurmanız gerekir. Bir elbise hem güzel bir akşam yemeği hem ofishem de gündelik kullanım için satın alınabilir. Bir diş fırçası, sadece dişleri fırçalamak için değil bulaşık süngeri ile çıkmayan inatçı kirleri temizlemek için de temin edilebilir. Burada her bir durum farklı duygulara bağlı olduğu için bu hem içeriğe hem de optimal arama motoru sıralamaları için SEO başlığına ve açıklamasına da dikkat etmek gerekir. Arama yapan kişinin durumunu ne kadar iyi anlayabilirseniz onlara duygusal düzeyde hitap eden bir şey inşa etme olasılığınız da o kadar yüksek olur.

İçerikleriniz Sorun Çözmeli

Büyük sitelerde uygulanan SEO ile küçük sitelere uygulanan SEO arasında büyük farklar var; üstelik sadece teknik açıdan değil aynı zamanda içerik açısından da. Büyük ölçekli, kendini kanıtlamış siteler ürün/hizmet envanterleri üzerinden ya da kullanıcı tarafından üretilen içerikler sayesinde SEO’nun kaymağını yiyebilir. Airbnb, Pinterest, Facebook ya da Amazon gibi siteler, pek çok farklı sorguyu hedefleyebileceği, doğal yollarla oluşan yüzlerce içerik sayfasına sahip. Öte yandan daha küçük ölçekli siteler, SEO anlamında başarılı olabilmek için içerik pazarlamasının gözünün içine bakıyor. Problemodaklı anahtar kelime yaklaşımı, herkesten çok bu tip sitelere yarıyor.

Elbette bu yaklaşım yalnızca küçük sitelere özel değil. Paid kampanyalarında, sosyal medya stratejilerinizde ve video optimizasyonunda kullanabileceğiniz problem odaklı anahtar kelime yaklaşımı, araştırmalarınız sonucu size yalnızca bir içerik hediye etmekle kalmıyor, aynı zamanda daha pek çok soruyu, problemi ve çözümü de beraberinde getiriyor. Bu da bu yaklaşımın belki de en kilit noktasını oluşturuyor.

Kısacası, klasik anahtar kelime araştırması yöntemlerinin artık demode olduğunu söylemek çok da yanlış olmaz. Problem odaklı anahtar kelime araştırması yaklaşımı ile daha yüksek kaliteli içerikler elde eder ve arama motorlarının da ötesini hedeflemiş olursunuz. İçeriğiniz gerçek hayattan sorunları çözdüğü zaman ise bunun işletmenize pozitif olarak geri dönmemesi neredeyse imkansız.

Okuma Önerisi : İçerik Yazarları için Anahtar Kelime Araştırması

Youtube kanalımızdaki bu video ilginizi çekebilir.

Anastasiia Nikitina

Hayatta en sevdiğim şeylerden biri olan yazı yazmayı kariyerim haline getirmiş olmanın haklı gururu ve sevincini taşıyorum. 10+ yıldır içinde bulunduğum dijital pazarlama ve içerik sektörü ile ilgili naçizane karalamalarımı burada bulabilirsin. Keyifli okumalar!

İlk Yorumu Başlat