Mozcon Konferans Notları – Seo
JONO ALDERSON
Yoast’dan tanıdığımız Jono, sunumuna “Teknik SEO’dan Nefret Ediyorum” sözleriyle başlayarak oldukça kinayeli ve ilginç bir şekilde giriş yaptı. J Yıllardır birçok uzmanın teknik SEO konuları çerçevesinde sıkışıp kalmasını komik bulduğunu ve Amerika’da şirketlerin her ay ortalama SEO uzmanlarına verdiği 20 Milyon $- 200 Milyon $ arası bir tutarı sırf bu çerçevede çöpe attığını belirtti. SEO’cuların asıl görevinin optimize etmek olduğunu ama ondan önce kendilerinin optimal olup olmadığını sorgulamaları gerektiğinin altını çizdi.
Diğer önemli notlar şu şekilde;
-PR, İçerik, Kullanıcı Deneyimi, Tasarım vb. daha birçok metrik eskiden SEO ile çok fazla ilişkili değilken, günümüzde doğrudan birbiriyle ilişkili durumda.
-SEO’da başarının anahtarı SEO ile diğer departmanların uyumundan geçiyor ancak özellikle bazı SEO’cuların başarısızlık durumlarında bir duvar örerek topu sürekli diğer departmanlara ya da kişilere atması da doğru değil. SEO’cu olmak kolay değil ve bir şekilde diğer departmanlarla ya da kişilerle anlaşmanın bir yolu bulunmalı.
-SEO’cular kendi düşündükleri metrikler üzerinden optimizasyon yapmayı bırakmalı, onun yerine diğer departmanları da içeren daha geniş perspektifte yani site genelinde optimizasyona odaklanmalılar.
-Biz Yoast olarak sitelerin ayrı ayrı teknik sorunlarından arındırılmasından ziyade daha geniş çerçevede web’in genel olarak sorunlarından arındırılması gerektiğini düşünüyoruz.
-Google CMS sağlayıcılar ile çok sıkı ilişkiler içinde. Burada en büyük amaç spam olarak nitelendirilen çalışmaların engellenmesi ve içerik kalitesinin yükseltilmesi. Bu bağlamda WordPress’e yeni ve çok güçlü özellikler geliyor. Şu an için ilk adım Gutenberg oldu. Bu yeni özellik ile çok gelişmiş editleme olanakları sunuluyor. Detaylar: https://yoast.com/what-is-gutenberg/
CINDY KRUM
CindyKrum’un sunumu Google arama motorunun gelmek istediği nokta olan“EntitySearch” odaklıydı. (EntitylSearch: https://searchengineland.com/future-seo-understanding-entity-search-172997 ) SEO’cuların Mobile First Indexing konusunun içeriğini doğru anlamaları gerekiyormuş.
Diğer önemli notlar şu şekilde;
-Web değişiyor ancak birçok SEO’cu bunu gözden kaçırıyor.
-Google’ın “Mobile First Crawling” yerine “Mobile First Indexing” terimini kullanmasının önemli bir sebebi var. SEO’cuların dikkatini dağıtmak! Konunun özünde aslında“Entity First Indexing” var.
-Örneğin; Knowledge Graph ve Google My Business gibi entity sorgularda bilgi, doğrudan Google’ın kendi database’i üzerinden geliyor ve sorgunun cevabı google ara yüzünde doğrudan veriliyor. Dolayısıyla google’ın mobil siteleri indekslemesine gerek bile kalmıyor(taraması yetiyor). Çünkü genel olarak zaten web sitelerine gerek kalmıyor 🙂
-Google’ın amacı web siteleri dışındaki kaynaklardan da bilgi bulup indekslemek. Örneğin; API’lar, E-mailler, SMS’ler, Native Aplikasyonlar, Haritalar, Google’a hazır olarak sunulan Feed’ler. Bunlar web sitesi değil. Dolayısıyla “Mobile First İndexing” yine konu dışı kalıyor.
-Tabi bir de işin duygusal boyutu var. Google, kullanıcıları hedef siteye ulaştırmaktan daha çok, kullanıcıları kendi ara yüzünde karşılayarak internetin satın alma katmanı olmak istiyor. Özellikle map, media ve shopping alanında oldukça güzel bir gelir potansiyeli olduğunu düşünüyorlar.
-Bonus: En önemli yeni sıralama faktörü link inşası değil entity odaklı içerikler üretmek.
STEPHANIE BRIGGS
Stephanie sunumunda özet olarak Google’ın amacının geçmişten günümüze hiç değişmediğini yani önceden olduğu gibi kullanıcıları aradıkları doğru içeriklerle buluşturmak olduğunu söyledi. Google’ın geçirdiği evrime paralel olarak temel SEO’nun artık yeterli olmadığını çünkü Google’ın “Doğal Dil İşleme” teknolojisinin eskiye göre çok daha iyi olduğunu belirtti.
Aldığım önemli notlar şu şekilde;
-Rakip araştırması yapılırken gördüğüm temel bir hata var. Genelde belirli bir tarih aralığı seçilir ve pazardaki durum bu tarih aralığında değerlendirilir. Ancak bu dataya toplu olarak bakmanın yanı sıra, zaman içindeki değişimini de göz ardı etmemek gerekir. Bunu SEMRush History API’a yükleyerek ve Tableu gibi görsel analiz araçlarından yararlanarak rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz.
-Analizlerinizi sadece yatay açıdan değil, dikey açıdan da yapın. Örneğin ev yaşam alanında faaliyet gösteren https://www.wayfair.com/ için hem doğrudan rakipleri hem de kategorisel rakipleri ayrı ayrı tespit edin.
-Pazar lideri siteler uzun kuyruklu kelimelere odaklanmalı ve böylece küçük ya da orta ölçekteki sitelere bu potansiyeli kaptırmamalı.
-Belirli içerik aşamalarını içeren bir içerik yazılacaksa bu, yapılandırılmış bir şekilde sunulmalı.
-Oluşturulan içeriklerde kullanıcıların sayfada daha çok vakit geçirmesi amacıyla cevabı, içeriğin ortalarına ya da sonlarına yerleştirmeyin. Önce kullanıcının görmek istediğini gösterin akabinde destekleyici içerikleri ekleyerek yazıyı zenginleştirin.
-“Salience” SEO dünyasında oldukça dikkat çeken bir terim ve bu terim aslında Google’ın bir yazıdaki ana fikri kullanılan ilgili kelimelerle anlamasını sağlayan bir işlemler bütünü. Yani özetle sizin belirli kelimeleri yazıda defalarca geçirerek Google’ı kandırmanızı engelleyen bir sistem. https://cloud.google.com/natural-language/ adresinde bu yapının nasıl çalıştığını kolayca anlayabilirsiniz hem de ücretsiz. (Türkçe’yi deskteklemiyor tabi ki ki)
DR. PETE MEYERS
Moz’da Marketing Scientist olarak çalışan Sevgili Pete’in sunumu 1. günün son sunumuydu. Sunumunda özetle, Google yapılan aramaların segmentasyonundan ve huni ile bu segmentasyonların kendi içindeki ilişkilerinden bahsetti. Son bölümde de çözümü çalıştığı şirket olan Moz’un SEO aracına bağladı.
Aldığım önemli notlar şu şekilde;
Google’da arama yapan kullanıcılar 5 farklı niyete sahiptir.
1-Bilgi ( Açıklamalı olarak sunulan kutular ile.)
2-Bilgi (Doğrudan sunulan kapalı bir kutu ile.)
3-Araştırma amaçlı yapılan sorgular.
4-Ticari amaçla yapılmış sorgular.
5-Marka (Bir siteye ulaşmak amaçlı yapılan sorgular)
-Her birinde farklı CTR metrikleri mevcut ve siteye çekilecek potansiyel trafiği tahminlemek zor. CTR metrikleri tamamen arama yapan kullanıcının niyetine bağlı.
-Google’ın doğrudan kapalı kutu içinde cevap verdiği sorgu tiplerinde SEO potansiyeli yok. Diğer taraftan ticari aramalarda da PLA alanları SEO’nun potansiyelini düşürmüş durumda.
-Klasik bir pazarlama hunisi sırasıyla 3 adımdan oluşur. Farkındalık, İlgi ve Aksiyon. SEO’cular genelde çalışmalarına farkındalık adımında yoğunlaştırır. Peki ya orta kısımdaki ilgi aşamasının yerini değiştirsek? İşte burada Moz’unKeyword Explorer isimli aracı ortaya çıkıyor. Özellikle bu araç ile içinde soru barındıran sorguları keşfedebilir ve kullanıcıların ilgi aşamasındaki soru işaretlerini karşılayan içerikler üretebilirsiniz.
-İçinde soru barındıran sorguların arama hacmi düşüktür ancak yüzlerce varyasyonda yapılan soru varyasyonlu aramaları da hesaba katarsanız oldukça yüksek hacimlere ulaştığınızı görürsünüz. Bundan sora tek yapmanız gereken, siteye gelen kullanıcıların aksiyon almasını sağlayıcı yönlendirmeler hazırlamak. Unutmayın huninin ilk adımı sizin elinizde. Çünkü kullanıcılar sizin sitenizde.
RUSS JONES
Moz’da “Arama Mühendisi” olarak çalışan Russ Jones, genel olarak dijital pazarlama departmanlarında çalışan uzmanların CTR ve Search Volume hesaplamalarının gerçeği yansıtmadığını gerçek hesaplamalarda işin içine, kişiselleştirilmiş arama sonuçlarının ve arama sorgusu sonrasında sayfada çıkan arama sonucu tiplerinin de büyük rol oynadığını belirtti. (featured snippet, video, wikipedia, serp vb.) Burada Google Analytics ve Search Console araçlarına bol bol taş attı kendisi 🙂
Aldığım önemli notlar şu şekilde;
-Google Analytics’in organic bölümünde bug var. Ayrıca GoogleAnalytics, bazı crawler’ları gerçek ziyaretçi olarak sayıyor.
-Google SearchConsole’da, Google’da indekslenmemiş olarak gösterilen sayfaların %80’i gerçekte hala google indeksinde duruyor.
-Canlı backlink sayısının ölçümü bakımından Google, “Moz”, “Majestic” ve “Ahrefs” araçlarına göre halen geride ve daha az link sayıyıor.
-Yeni searchConsole’un indeks bölümünde ciddi problemler var.
-Majestic, Moz ve Ahrefs mobil botlarla tarama yapmıyor. O yüzden backink dataları desktop kaynaklı.
-Google Keyword Planner’da yer alan kelimelerde gruplamalar yapıldığı için arama hacmi verileri yanlış yönlendirme yapıyor.
-SEO’cular bir konuda yanlış yapıyor. Örneğin Google’da 3.sırada yer alan sonucun tıklama oranı hesaplarlarken 3.pozisyonun tahmini tıklama verisini ele alıp daha sonra da bu veriyi arama hacmi ile çarpıyor. Bu tamamen yanlış bir yaklaşım. Çünkü tıklama oranı tamamen kişisel sonuçlara bağlı ve arama hacmi verileri Google tarafından gruplanarak veriliyor.
-Gerçek arama hacmi hesaplama yöntemi şu şekilde;
-Hesaplamayı bu şekilde yaparsanız gerçek sonuç olan 3.218’i bulursunuz. (ROI’yi baz alarak)
ALEXIS SANDERS
Alexis, SEO’da başarının hem arama motoru botlarının hem de gerçek kullanıcıların deneyimlerini doğru bir şekilde bir araya getirmekten geçtiğini ve bu yüzden de sunum başlığını Cyborg SEO olarak seçtiğine değinerek sunumuna başladı. Alexis’in sunumu teknik SEO açısından bence tüm sunumlar içinde en zenginiydi.
Aldığım önemli notlar şu şekilde;
-Arama motorları milyonlarca sayfası olan siteleri daha dikkatli tarar. Eğer agresif bir tarama yaparsa, server çökebilir.
-Google botları sayfalarınızdaki Javascript dosyalarının tamamını hemen okumuyor. İlk aşamada siteler Google tarafından basit teknolojilerle taranıyor. Akabinde eğer sitenin CrawlBudget’ı varsa, Javascript kaynakları okunuyor.
-Eğer google indeksinde ya da siteyi taradığınızda garip sayfalarla karşılaşıyorsanız, backlink, iç linkler ve yönlendirilen URL gibi çeşitli metrikleri kontrol etmenizde yarar var.
-Google botlarının sitenize daha çok tarama kaynağı ayırması için izlemeniz gereken yönergeler;
-Google bir sitede gezinen kullanıcıların oturumları arasında cookie (çerez) takibi yapmaz. Bu da, cookie (çerez) bilgilerinin Google tarafından kişisel deneyim adına takip edilmediği anlamına geliyor.
-İçeriğin hem kullanıcı hem de Google botları tarafından rahatlıkla okunabilir ve anlaşılabilir olduğundan emin olun. Bunun için semanticHTML’i kullanmanızı şiddetle tavsiye ederim;
CASİE GİLLETTE
KOmarketing şirketinin Sr. Dijital Pazarlama Direktörü Casie sunumunda bol bol istatistik paylaştı. Bu açıdan belki de tüm etkinliğin en zengin sunumlarından biriydi. Özetle, SEO ve İçerik Pazarlamasında hedef ve stratejilerin nasıl belirlenmesi gerektiğinden ve bu süreçte departmanların birbiri ile olması gereken ilişkilerinden bahsetti.
Aldığım önemli notlar şu şekilde;
-Amerika’da 2018 yılında SEO ve İçerik Pazarlama alanındaki istihdam 2017’ye göre SEO’da %43, İçerik Pazarlama’da ise %33 artmış.
-Yine Amerika’da yapılan bir araştırmada anket sorularına cevap veren her 3 kişiden 2’si doğru içeriğe sahip olmadıklarından dolayı müşteri kaybettiklerini belirtmiş.
-Eğitici içerik okuyan kullanıcılar %131 daha fazla satın almaya eğilimlilermiş.
-Bir şirketin iş modelini ve amaçlarını anlamadan doğrudan teknik SEO işleri ile bana gelenlere gülüyorum. SEO’cular önce satışı ve şirketin iş modelini anlamalılar. Şirket “kimden” ve “nasıl para kazanıyor?” önce bunu kendilerine sormalılar.
-Departmanlar birbirinden kopuk olmamalı. Aralarında mutlaka etkileşim olmalı ve hedefe beraber gidilmeli.
-2017 verilerine göre Amerika’da, Pazarlama departmanı içinde Pazarlama Direktöründen sonra en yüksek maaş ortalamasına sahip kişiler SEO’cular.
-Ölçebildiğiniz her şeyi ölçün. Böylece dataya yani asıl güce sahip olursunuz. Akabinde ise yaptığınız işin etkilerine odaklanın. Odak noktanızı asla kaybetmeyin. Hedefleriniz yaptığınız işi ölçeklendiren bir unsurdur.
WILL REYNOLDS
SeerInteractive kurucusu Will, sunumuna Excel ile dalga geçerek başladı J Özellikle büyük veriler söz konusu olduğunda Excel yerine şiddetle PowerBI’ı öneren Will, kullanılan araç ve gereçlerin her durumda farklı olabileceğini ve bu açıdan bakarak analiz yapmanın hem zaman maliyeti açısından hem de veriye dayalı büyük resmi doğru anlamak açısından oldukça önemli olduğunu belirtti. (WillReynolds’ın ücretsiz Power BI Eğitimi https://www.youtube.com/watch?v=FxgEpgFEBVM )
Aldığım önemli notlar şu şekilde;
-SEO operasyonlarında yanlış aracı kullanma hatasına düşme, kendini komik duruma düşürürsün.
-Arama hacmi yüksek kelimeleri bul, grupla ve sırala. Bu yöntem artık eskidi ve sonuç sağlamıyor. Yeni yöntem; kelimeleri getirdiği dönüşümlere göre sıralamak. Optimizasyonu da buna göre önceliklendirmek.
-Özellikle büyük veriler söz konusu olduğunda klasik raporlamanın ötesine geçin. PowerBI veya benzer gelişmiş data görselleştirme araçlarını kullanın ve müşterilerinize büyük resmi gösterin. Seerinteractive olarak public olarak paylaştığımız şu sayfaya göz atın; http://www.seerinteractive.com/blog/get-the-most-out-of-mozcon-2018-youve-got-homework/
-En çok dönüşüm getiren sayfalarınızın Google tarafından en çok taranan sayfalar arasında olduğundan emin olun.
-Dönüşüm getiren kelimeler dışında, dönüşüm getirmemiş ancak dönüşüme yardımcı olmuş (assistedconv.) kelimeleri de göz önüne alın.
BRITNEY MULLER
Son günün ilk sunumunu sevgili Britney yaptı. Sunumunda SEO’cular için Makine Öğrenmesi (Machine Learning) konusunu anlatan Britney özetle, kodlama bilgisi olmayan birinin kodlama bilgisi olan birilerinden çok az destek alarak SEO alanında birçok yeniliğe imza atabileceğine değindi.
Aldığım önemli notlar şu şekilde;
-Machine Learning’i sadece çılgın işler yapmak için düşünmeyin. Machine Learning ile manuel olarak yaptığınız işleri daha kısa sürede yapabilir ve çok ciddi zaman kazanabilirsiniz. Sadece bunu düşünmek bile oldukça heyecan verici.
-Voice-To-Text ve NLP tekniklerinin ilerlemesiyle uygulamarla sesli etkileşim kurmak (özellikle arama) daha da kolaylaştı. Google’unDialogFlow platformu bu konuda büyük kolaylık sağlıyor.
-Kullanıcıların uygulamayla daha uzun süre vakit geçirmesi çok önemli. Recommendation Engine bu noktada önemli bir rol oynuyor. Collaborativefiltering ile implicit ve explicit veri üzerinde doğru algoritmalar çalıştırıldığında yüksek oranlı dönüş sağlanabilir. Özellikle Netflix ve Amazon gibi şirketler bu konuda gayet başarılılar
-Algorithmia gibi yapay zeka araçları ile bir içeriğin özetini çıkarmak mümkün. Burada yapabilecekleriniz hayal gücünüze kalmış. Örneğin sitenize ait sayfaların meta description alanları için bile tek tek manuel yazmak yerine bu algoritmayı kullanarak bütün sitenin meta description alanlarını otomatik olarak doldurabilirsiniz.
-Robot olmadığımızı kanıtlamak için seçim yaptığımız resim kareleri, aslında Google’ın 1 taşla 2 kuş vurduğu bir örnek J Hem robot olmadığımızı kanıtlıyoruz hem de Google için resimleri onların yerine etiketliyoruz. Böylece modelleme ve derin öğrenme aşamalarına farkında olmadan katkı sağlıyoruz.
TOM CAPPER
Distilled şirketinde SEO &Analytics Consultant olarak çalışan Sevgili Tom Local sayfaların nasıl oluşturulması gerektiğinden ve buna paralel olarak Google’da sıralama alan sayfalar ile lokal sorguların genel olarak nasıl ele alınması gerektiğinden bahsetti.
Aldığım önemli notlar şu şekilde;
-Local Page ve Local Business aynı şeyler değil. Her ikisine de farklı yaklaşılmalı.
-Üzgünüm, sıkıcı olduğunu biliyorum ama bu işin ilk adımı hala kelime araştırması. Akabinde sorguların gruplandırılması, google sonuçlarının kategorize edilmesi (Veya CTR eğilimlerine bakmak) ve sonuçların değerlendirilmesi aşamaları bunu takip eder.
-Footer alanına yazdırdığınız SEO odaklı metinleri 2 defa inceleyin. Bu tip yazıların içindeki bazı kelime veya kelime grupları size dramatik düzeyde bir sıralama kaybı yaşatabilir.
-Meta title etiketlerinizde “Bana En Yakın” kelimesini kullanarak karakter israfı yapmayın. Google zaten kullanıcılar için en ilgili olanı çekiyor.
-Bazı durumlarda lokasyon bazlı kelime takibi yapmak oldukça yararlı olabilirken bazı durumlarda yanlış olabilir. Neye ihtiyacınız olduğu ve bunun nasıl yapılması gerektiğini iyi analiz edin.
-Internal link yapınızdaki kullandığınız bazı SEO elementlerine dikkat edin. Örneğin; noindex, follow ve noindex, nofollow Google tarafından hemen hemen aynı muameleyi görür. (John Muller’den alıntı) Footer gibi her sayfada yer alan linkleriniz varsa ve link aktarımı yapmak istiyorsanız bunların mobile botlar tarafından taranabilir olduğundan ve mobil kullanıcılar tarafından görülebilir olduğundan emin olun.
HANNAH THORPE
Holistic SEO konulu sunumlar geçmişten beri hep ilgimi çekmiştir. Sevgili Hannah’ta sunumunda bu konuya oldukça güzel bir şekilde değindi ve bol bol da reçete sundu. Bence SEO sektörüne yeni girecek ya da girmeyi düşünen arkadaşlar vizyon açısından bu sunumu mutlaka detaylı bir şekilde incelemeli.
Aldığım önemli notlar şu şekilde;
-SEO’da başarılı olmak için SEO operasyonları dışında Marka bilinirliği de göz önünde bulundurulmalı. Örneğin; Sesli Aramalar (Voice Search). Sesli aramalarda, kullanıcılar marka ismini bol bol kullanıyor. Peki sesli arama yapan kullanıcılar neden sizin markanızı da sorguya dahil etmeli? Örneğin sizin sitenizde veya rakibinizin sitesinde fiyat ve ürünler hemen hemen aynı. 24 saat içinde kargo teslimatı sözü veriyorsunuz ama aynısını rakibiniz de veriyor. Tüketiciler neden sizi seçmeli? Cevap; tercih edilen marka olmak için farklılaşmak ve rakibinizden farklı olarak değerli bir şeyler sunabilmek.
-Markanızın bilinirliğini sadece PR ajansınız ölçemez. Sizlerin de elinde güçlü meteryaller var. Örneğin {Marka İsminiz}+{Kategori veya Ürün} şeklindeki arama hacimlerini aylık bazda rakip kıyaslamalı olarak analiz edebilirsiniz.
-Kullanıcıların markanız hakkında olumlu konuşmasını sağlayın. Love Mark olmaya çalışın. Outdoor marka bilinirlik araştırmalarını mutlaka yapın. (PR ajansınızdan şiddetle isteyin J )
-Tek bir metrik üzerinden başarılı/ başarısız kararı vermeyin. Tüm metriklere bütüncül bir gözle bakın. Rakip kıyaslamalı metriklere öncelik verin.
-Körü körüne sadece SEO metriklerine odaklanmayın. Google’dan önce kullanıcı deneyimi ve gerçek kullanıcı optimizasyonuna öncelik verin.
-Sıralama ve trafik artık birincil başarı sinyali değil. Google değişti ve bundan sonra daha fazla metriği göz önüne almalısınız.
MICHEAL KING
Ipullrank ajansında Managing Director olarak çalışan Mıcheal King’in sunumu mozcon 2018 zirvesi içinde en teknik olanıydı. Sunumunda genel olarak Google’ın arka planında yer alan mühendislik işleyişinin sırlarla kaplı olduğunu, SEO’cuların birçok konuda temel başlıkları bilmesine rağmen işin mutfağındaki detayları bilmediğini ve buna bağlı olarak da karşılıklı kavram kargaşaları yaşandığına dikkat çekti.
Aldığım önemli notlar şu şekilde;
-304 responsecode, bandwidth ve crawlbudget optimizasyonu gibi metriklere katkı sağlayan bir server yanıt biçimi. Bu yanıt biçimi kullandıldığında browser sayfa içeriğinin değişmediğini ve böylece sayfayı tekrar indirmesine gerek kalmadığını anlar. Ancak birçok SEO’cu ne yazık ki 304’ün varlığından bihaber.
-SEO’cular tarafından az bilinen bir konu daha: Google Search Console’da yer alan aşağıdaki bölüm üzerinden sitenizin daha fazla taranması talebi gönderebilirsiniz. (Eğer sitenizde büyük bir değişiklik yaptıysanız)
-Web render servisleri halen Chrome 41’i kullanmakta fakat Chrome 41 hala Chrome’un son sürümündeki birçok web enstrümanını desteklemiyor.
-Aynı kelimeyi bir sayfada defalarca kullanmak, Google botlarının sayfayı anlamlandıramamasına sebep olabilir. (Konuyu anlayamıyor)https://moz.com/blog/7-advanced-seo-concepts linkinde yer alan yazıyı mutlaka okuyun. Şu ana kadar SEO üzerine, açık ara yazılmış en iyi yazı.
-Google, Dwell Time metriğini kullanmadığını söylüyor. Aslında yalan da söylemiyorlar ancak gerçekte kullandıkları etrikler hemen hemen aynı. Sadece daha spesifik isimleri var J
-Metin işleme biçimleri için https://www.knime.com/ isimli aracı kullanın. Sayfalarda kullanılacak içerik için ise https://tr.ryte.com/ aracını kullanın. Bu araç ile içeriğinizi daha derin bir şekilde optimize edebilirsiniz.
-İç Linkleme (özellikle büyük siteler için) hala en önemli SEO süreçlerinden biri. Çünkü daha fazla iç link alan sayfalar Google botları tarafından daha çok taranma potansiyeline sahiptir.
-Pagerank metiğini mutlaka hesaplayın. Ya da bunu yapan bir SEO aracından yararlanın. https://www.botify.com/ bunlardan bir tanesi.
-Pagespeed Google tarafından bir sıralama faktörü olarak değerlendiriliyor. Bu çok doğru. Çünkü daha hızlı yüklenen sayfalara sahip siteler Google botları tarafından daha çok taranma potansiyeline sahiptir.
-Daha iyi bir SEO’cu mu olmak istiyorsun. O halde şu 4 adımı izle. 1-https://ciir.cs.umass.edu/irbook/ linkinde yer alan kitabı oku. 2- Web server kur. 3-HTML, CSS ve Javascript dillerini ile yeni bir site yap. 4- Bu siteyi rekabeti yüksek 5 farklı kelimede google’da üst sıralara çıkarmaya çalış.
EMILY GROSSMAN
Skycanner şirketinde Principal App Growth Manager olarak çalışan sevgili Emily, Pagespeed konusunda SEO’cuların ve Developer’ların aralarındaki kopukluktan ve bu kopukluğun şirketlere pagespeed metriği anlamında oldukça yüksek faturalar çıkardığını belirtti. Sunumun giriş kısmında verdiği aşağıdaki örnek ise katılımcıları oldukça güldürdü. (Mobil kullanıcıların yaşadığı yavaş yükleme sorunun kullanıcılara verdiği stres, korku filminin verdiği stresten daha yüksekmiş.)
Aldığım önemli notlar şu şekilde;
-Site hızı oldukça fazla konuşulan bir konu. Peki bu kadar çok konuşulmasına ve gündemde olmasına rağmen neden bir çok büyük sitenin pagespeed metriği hala çok kötü. Çünkü zor, hem de çok zor. Developer’lar hala hızlı yüklenen sayfalar için önemsenmesi gereken metrikleri bilmiyorlar. Ayrıca kullanıcı perspektifinden bu konuya nasıl yaklaşmaları gerektiği konusunda da bilgi eksiklikleri var.
-Developer’lara pagespeed konusunu anlatmanın en iyi yolu framework. Öncelikle anahtar öneme sahip metriklerin belirlenmesi ve anlatılması gerekiyor. Akabinde sağlıklı bir data elde edip deneyimin bu çerçevede optimize edilmesi çok önemli.
-Developerlar’a pagespeed’de önceliklendirmeleri anlatın. Yazdıkları kodun neleri olumsuz etkileyeceğini, olması gereken en iyi uygulamaların ne olduğunu anlatın. Akabinde onlar sizin düşündüğünüzden bile daha yaratıcı ve etkileyici yöntemler bulup sizi şaşırtacaktır.
-Google, Chrome kullanıcı datasını googlepagespeed aracındaki pagespeed verileri için kullandığını kabul etti.
Deneyimi iyileştirmenin 2 farklı yöntemi vardır:
1-Sitenin var olan hızının iyileştirilmesi
2-Kullanıcı perspektifinden bakarak yapılan iyileştirmeler.
Eğer pagespeed konusunda iddialı olmak istiyorsanız bu 2 maddeyi de göz önüne almak zorundasınız.
-Developer’ları nasıl motive etmeniz gerektiğini iyi bilmelisiniz. Örneğin: “Lütfen tüm resim dosyalarını SVG formatına çevirin!” şeklindeki bir anlatım tarzı doğru değildir. Onun yerine şunu deneyin: Site hızı ile ilgili bir problemimiz var. Yaptığımız analizlere göre sitede gerçekleşen her 1 saniyenin bize maliyeti X şeklinde. Hedefimiz First Meaningful Paint ve Time To Interactive metriklerini 500 milisaniye iyileştirmek. Bu konuda bize yardımcı olabilir misiniz?
-LazyLoad resimler hala PageSpeed’in en önemli sorunu. Google tarafından önerilen en iyi yöntem bu tip resimlerin schema veya noscript ile belirtilmesi.
-Ön sayfaya enjekte edeceğiniz Javascriptframework’lericlient tarafında A/B teste sokmak alacağınız en kötü karardır. Yapmanız gereken şey, HTML’i client tarafına göndermeden önce bunu Server tarafında yapmanız.
Aşağıdaki konu başlıklarındaki konferans notlarını da okuyabilirsiniz:
Mozcon Konferans Notları – Lokal Seo
Mozcon Konferans Notları – Dijital Pazarlama
Mozcon Konferans Notları – İçerik Pazarlaması
Mozcon Konferans Notları – Dijital Ürün Geliştirme
Mozcon Konferans Notları – Ajans Müşteri İlişkileri