Makine Çevirisi Nedir

Makine Çevirisi Nedir? Avantajları ve Dezavantajları

Her gün izlediğimiz film platformlarından temel sağlık hizmetlerine, yolculukların olmazsa olmazı navigasyondan pek çok ihtiyacımızı karşıladığımız e-ticaret sitelerine kadar hayatımızın pek çok alanında, hatta merkezinde yapay zekâ yer alıyor. AI, (Artificial Intelligence) dilimizdeki karşılığıyla yapay zekânın dokunduğu, bir diğer alan ise çeviri sektörü. Bu anlamda ise karşımıza tabii ki makine çevirisi kavramı çıkıyor. 

Hız, maliyet gibi konularda fayda sağladığı düşünülen makine çevirisi meselesi bir yandan da çevirmenlik işini profesyonel anlamda yapan pek çok kişiyi de düşündürüyor. Peki, en temelde makine çevirisi nedir ve nasıl çalışır? Yaşamlarımızı büyük oranda etkileyen makine çevirisinin kullanım alanları nelerdir ve bize ne gibi avantajlar ve dezavantajlar sunar? Makine çevirisi tam anlamıyla insan çevirisinin yerini alabilir mi? Tüm bu soruları gelin birlikte detaylarıyla inceleyelim! 

Makine Çevirisi Nedir? 

Makine çevirisi (machine translation), en temel anlamda, bir metnin insan müdahalesi olmadan bir dilden diğer bir dile yapay zeka teknolojileri yardımıyla çevrilmesidir. Günümüzde ise makine çevirisi klasik bir motamot çevirinin çok daha ötesinde, orijinal dilin tüm öğelerinin analiziyle ve sözcükler arasındaki ilişkiler baz alınarak yapılır. Kendisini sürekli olarak güncelleyerek ilerleyen MT ile gün geçtikçe daha isabetli çeviriler yapmak mümkün hale geliyor. Dinamik bir yapıya sahip olan bu kavram, kendi kendine öğrenme yetisi sayesinde gelişerek yayıncılıktan içerik üretimine kadar pek çok alanda sağladığı faydayı da artırır. 

Makine Çevirisi Nasıl Çalışır?

Makine çevirisi, sırasıyla çevirinin hedef dilleri arasında bulunan ilişkinin saptanması için veri toplama, her iki dilin yapısını inceleyip bir dil modeli oluşturma ve iki ana yöntemden birini kullanarak metinleri çevirme aşamalarını izleyerek çalışır. Bahsi geçen bu üç aşamayı dilerseniz detaylarıyla inceleyelim: 

Birinci Aşama – Verilerin Toplanması

İlk olarak çeviri yapılacak olan kaynak ve hedef dil belirlenir. Sonrasında çevrilecek metnin gereksinimlerine uygun şekilde veri kaynakları toplanır. Bunlar web siteleri, kitaplar veya çeşitli dokümanlar olabilir. Toplanan veriler çevirinin kalitesini artırma amacıyla düzenlenir. Diğer bir deyişle, verilen metinde işe yaramayacak olanlar (hatalar veya gereksiz bilgiler) temizlenir veya tam tersine çevirinin kalitesini artırmak için sınıflandırılır. 

İkinci Aşama – Dil Modelinin Oluşturulması

Burada amaç bir önceki aşamada toplanan verilerin işlenebilir hale getirilmesidir. Dil modeli oluşturma aşamasında çekilen her kelime ve sembolün, bilgisayarlar tarafından işlenebilmesi için sayısal bir temsile sahip olması sağlanır. Diğer bir deyişle, her kelimeye benzeri olmayan bir sayı ataması yapılır. Ardından dil modeli oluşturulması için temel bir mimari seçilir. Burada uzun-kısa süreli hafıza (LSTM) veya rekürsif sinir ağları (RNN) gibi öğrenme teknikleri seçilebilir. Tüm bu eğitim verileri ile çeviriyi yapacak olan dil modeli eğitilir ve ortaya her iki dildeki metinleri detaylı bir şekilde analiz edebilen ve bu dillerin yapısını bilen bir dil modeli çıkar. Bu aşama en temelde makine çevirisi teknolojilerinin kendini eğitmesinde de önemli bir rol oynar.

Üçüncü Aşama – İstatistiksel veya Derin Öğrenme Algoritması

Bir sonraki aşama ise çevirinin yapılmasıdır. Makine çevirisinde iki ana yöntem mevcuttur. İstatistiksel Makine Çevirisi (SMT) ve Derin Öğrenme Tabanlı Makine Çevirisi (NMT) adlarının verildiği bu iki yöntemi çok kısaca şöyle özetleyelim: 

  • İstatistiksel Makine Çevirisi (SMT): İstatistiksel modelleri ve büyük veri setlerini kullanarak çeviri yapan bu model, bağlamsal bilgileri daha az dikkate alır, daha ziyade kelime seviyesinde bir çeviri yapar. 
  • Derin Öğrenme Tabanlı Makine Çevirisi (NMT): SMT’nin daha ileri bir versiyonu olarak adlandırabileceğimiz nöral makine çevirisinde ise veri üzerinde eğitilen sinir ağları kullanılarak çeviriler yapılır. Daha az veriye ihtiyaç duyar, fakat bu veriler daha iyi işlenmiş ve temiz veriler olmalıdır. Son dönemde makine çevirisinde daha sık kullanılan bu yöntemde daha hızlı çeviriler yapılır ve dil yapısı çok daha iyi yorumlanabilir. 

Tüm bu aşamalarla kaynak dildeki metnin hedef dile çevirisi yapılır. Sonuçta elde edilen çevirilerden en iyi verimi almak için ise bu çıktıların elbette ki alanında uzman editörler ve çevirmenler tarafından gözden geçirilmesi gereklidir. Dilin sosyal bir yapı olduğu bilgisinden yola çıkarak bu aşamanın çevirinin doğruluğu, anlam bütünlüğü ve kültürel uygunluğu açısından şart olduğu sonucuna varmamız kolay olacaktır. 

Makine Çevirisinin Kullanım Alanları 

Makine çevirisi, neredeyse yaşamın her alanında kullanılır. En yaygın kullanım alanı ise elbette ki çeviri hizmetleridir. Sağlık, eğitim, hukuk gibi alanlarda ele alınan teknik metinlerde makine çevirisinden yararlanmak mümkündür. 

Fakat burada “yararlanma” meselesinin altını çizmemiz gerekir. Özellikle bahsi geçen üç alanda da riskli olarak değerlendirilebilecek pek çok durum mevcuttur. Makine çevirisinin yararlandığı kaynakların doğruluğundan emin olamamamızı, bağlam içi çeviri konusunda insan çevirmenle henüz yarışamayacak düzeyde oluşunu ve özellikle hukuki metinlerde ve sağlık konularında çevirinin doğruluğundan %100 emin olmamız gerektiğini düşünürsek, bu alanda makine çevirisini doğrudan kullanmanın olumsuz sonuçlara yol açabileceğini de söyleyebiliriz. Bu anlamda bahsedeceğimiz her metnin mutlaka bir uzman editör veya çevirmenden de geçmesinin gerekliliğini akılda tutarak, makine çevirisinin diğer kullanım alanlarına da değinebiliriz. 

Makine çevirisinden turist bilgilendirmeleri, otel rezervasyonları ve restoran menülerinin çevirileri özelinde turizm ve seyahat alanında da yararlanılabilir. Bunun yanı sıra e-ticaret platformları ve web sitelerinde yer alan ürün açıklamalarında, sosyal medya içeriklerinin çevirisinde, öğrencilerin yabancı dil metinlere erişimini kolaylaştırma amacıyla eğitim sektöründe ve film – dizi hatta oyun çevirilerinde de makine çevirisinden yararlanmak mümkündür. 

Makine Çevirisi Avantajları ve Dezavantajları

Makine çevirisi özellikle hız ve maliyet bakımından global işler yapan şirketlere pek çok fayda sağlar. Öte yandan, bu sistem post-editing (makine çevirisi sonrası düzeltme) ile birlikte yürütülmediğinde özellikle kelimelerin bağlamsal kullanımından kaynaklı anlam hataları, yaptırımı olabilecek yanlış çeviriler sebebiyle de olumsuz sonuçlar doğurabilir. Makine çevirisinin avantajları ve dezavantajlarını ise şu şekilde özetleyebiliriz: 

Avantajları: 

  • İnsan çevirisi ile karşılaştırıldığında MT, hız açısından oldukça avantajlıdır. Dakikalar içinde hacimli metinleri çevirebilir. Aynı zamanda işlediği bu bilgileri de unutmaz, bir sonraki çeviride de bu bilgilerden yararlanır. 
  • MT, alanında uzman çevirmenler için de iyi bir yardımcıdır. Makine çevirisi modelleri iş akışlarına entegre edilerek çeviri işlerine hız kazandırabilir. Temel çeviriler yapıldıktan sonra uzman bir çevirmen ile yapılan iş, profesyonel bir hale gelebilir. 
  • Makine çevirisi 100’den fazla dilde çeviri desteği sağlar. 
  • Şimdiye kadar insan emeğinin ön planda olduğu pek çok alanda önemli oranda destek sunduğundan maliyet açısından da faydalıdır.

Dezavantajları: 

  • Makine çevirisinin en temel problemlerinden biri bazı sözcüklerin farklı anlamlarını, bağlamdan yola çıkarak doğru kullanamamasıdır. Özellikle aynı yazıma sahip fakat birçok anlam taşıyan sözcüklerde bu tarz sorunlar yaşanması çevirilerde hatalara sebep olabilir. Bu nedenle makine çevirilerine uzman çevirmen desteği olmadan tamamen güvenmek mümkün değildir.
  • Makine çevirisinde kültürel nüanslar da problem yaratabilir. Çevirilerde ince detayların, dilin kendine has sözcük oyunlarının, tarihsel nüansların atlanması veya yanlış yorumlanması metnin çevirisinde hem hatalara yol açabilir hem de okurun metinden aldığı hazzı büyük oranda olumsuz yönde etkileyebilir. 
  • MT’de dilde yapaylık sorunları da ortaya çıkabilir. Bazı cümlelerde doğallık yakalanamayabilir. Bu da oldukça yapay duran ve tuhaf görünen cümle yapılarının ortaya çıkmasına sebep olabilir. 
  • Tıbbi veya hukuki metinler gibi uzmanlık gerektiren alanlarda makine çevirisi henüz yetersiz kalmaktadır. Doğruluk ve hassasiyet açısından sorunlar yaratabilecek çeviriler ortaya çıkabilir. 
  • Canlı bir yapı olan dil, sürekli değişir. Sınırlı veriye sahip olan makine çevirisi bu anlamda popüler kullanımları veya güncel dili takip etmekte zorlanabilir. Bu da bazı kavramların yanlış değerlendirilmesine ve çeviride sorunlar ortaya çıkmasına sebep olabilir. 

Okuma Önerisi: ChatGPT’ye Üretilmiş İçerikler Nasıl Ayırt Edilir?

Bilgisayar Destekli Çeviri Araçları (CAT Tools) ve Makine Çevirisi

Dil çevirisi süreçlerini hem geliştirme hem de hızlandırma amacıyla kullanılan bilgisayar destekli çeviri araçları (CAT Tools) ve makine çevirisi birbirinden oldukça farklı iki çeviri aracıdır. Bahsettiğimiz gibi makine çevirisi, Google Translate nöral makine çevirisi gibi herkesin erişimine açık olan, yapay zeka ve öğrenme tekniklerini kullanarak otomatik çeviriler yapan bir teknolojidir. Bundan farklı olarak bilgisayar destekli çeviri araçları (CAT Tools) ise daha spesifik anlamda çevirmenlerin işlerini desteklemek için kullanılır. Bu çeviri araçlarında çeviri amacıyla yüklenen belgelerin formatı bozulmaz. Yüklenen çeviri karşınıza doğrudan bir proje olarak çıkar ve projeye tıkladığınızda çevrilen metin cümleler halinde segmentlere ayrılır. Segmentler üzerinden çeviri yapıldıktan sonra ise çalışma tekrar bir belge halinde çevirmene sunulur. Bir diğer deyişle, makine çevirisinden farklı olarak CAT Tools’da çeviri sonrasında da yazı tipi veya boyutu, semboller, resimler, aralıklar veya satırlar birebir aynı kalır. 

Aynı zamanda bilgisayar destekli çeviri araçları tercümanlara bir “çeviri belleği” de sunar. Zaman içinde projeler üzerinden veriler toplanır ve bir kelime için kullanılmış olan tüm anlamlar da kaydedilir. Bu sayede çeviri süreci çok daha kolaylaşır. Bahsi geçen bu programlar makine çevirisinden farklı olarak belirli ücretlerle sunulur. Örnek olarak Smartcat, Across, Memoq, Trados, Memsource ve Matecat isimlerini verebileceğimiz bu sistemleri kullanmak ise uzmanlık gerektirir. 

Makine Çevirisi İnsan Çevirisinin Yerini Alabilir mi?

Yapay zekanın ve onun bir getirisi olan makine çevirisinin yaşamımızı, iş süreçlerimizi kolaylaştıracak pek çok fayda sağlayacağı çok açık. Fakat mesele, tüm kültürel çıktıları, bilişsel ve tarihi yükleri içinde bulunduran yaşayan bir unsur, yani dil olunca konuya biraz daha temkinli yaklaşmak zorundayız. Özellikle hız ve maliyet açısından tüm global markalara, yayınevlerine ve diğer pek çok çeviri süreçlerine katkı sağlayan makine çevirisinin tam olarak insan çevirisinin yerini alıp alamayacağı, bugünden değerlendirdiğimizde, oldukça muallakta. Yapay zekanın günümüzdeki ilerlemesine baktığımızda, önümüzdeki süreçte çok daha iyi işler başarabileceğini düşünebiliriz. Fakat profesyonelliği ilke edinen işlerde henüz makine çevirisine tam anlamıyla güvenemeyiz. 

Şüphesiz ki iyi bir çeviri en az yazarlık kadar yaratıcılığa da ihtiyaç duyar. En basitinden bir kitabın farklı çevirmenler tarafından çevrilmiş versiyonlarını okuduğunuzda bile kitaptan alacağınız haz büyük oranda değişir. Bu durum sadece edebi metinlerde geçerli değildir, üretilen her içerik bir etki bırakabilmek için bu hazzı okurda yaratabilmelidir. Bahsettiğimiz “yaratıcılık” meselesi ise henüz makine çevirisinin bize sunabileceği bir özellik değildir. 

Bunun yanı sıra, bir çeviriyi yalnızca metnin kaynak dilden başka bir dile kelime özelinde çevrilmesi olarak düşünmemiz de mümkün değildir. Bahsettiğimiz gibi her metin içerdiği kültürel unsurlar, sosyo-pragmatik yükler ve iletişimsel söylemler açısından farklılaşır. Daha basit bir şekilde ifade edecek olursa, çeviri yaparken hem kaynak hem de çevrilecek olan metnin dilinin kültürel bir unsur olduğunu bilmemiz gerekir. Kelimenin bağlamdan kaynaklı olarak sözlükteki karşılığından çok daha farklı anlamlara geldiği, yerel söylemlerin, popüler dilin yer aldığı pek çok metinle karşılaşabiliriz. Bu anlamda çevirmenin toplumun duyarlılıklarını, hassasiyetlerini, kültürünü mutlaka dikkate alması gerekir. Makine çevirisinde ise bu henüz mümkün değildir. Bağlamdan bağımsız olarak çevrilme olasılığına sahip pek çok kelime bu sebeple metnin ana anlamından tamamen kaymasına veya yerel söylemlerin, inceliklerin kaybolmasına neden olabilir. 

Çeviri süreçlerinde makine çevirisinden yararlanmak elbette ki büyük faydalar sağlar. Özellikle hız açısından düşünüldüğünde çevirmenlerin büyük oranda işine yarayacak olan makine çevirisini ilk aşamada kullanmak oldukça doğru bir yöntem olsa da bu aşamayı daha da ileri taşımak gerekir. Burada ise işin içine post-editing yani MT sonrasında çevirmen düzenlemesi dediğimiz uzmanlık alanı girer. Hem yapay zekanın doğru yöntemlerle veya prompt’lar ile yönlendirilmesi hem de çeviri sonrası metnin bağlam, kültürel unsurlar, dilin incelikleri, bilgilerin doğruluğu açısından kontrol edilmesi için bir uzmanın desteğine günümüzde mutlaka ihtiyaç duyulmaktadır. Teknolojiyi rakip değil kolaylaştırıcı olarak görmemiz bize her zaman fayda sağlayacaktır fakat bu fayda bilinçli bir yoldan, uzman desteğiyle yapıldığında tam anlamıyla karşılığını bulacaktır. 

Tuğçen Salkıç

Boğaziçi Üniversitesi Yeni Türk Edebiyatı yüksek lisans mezunu. icerikbulutu.com'da içerik denetim uzmanı. Sanat meraklısı.

İlk Yorumu Başlat